Barış Erdoğan / Ertğrul Arslan Hk.

Necdet Arslan
1484

ŞİİR


93

TAKİPÇİ

Barış Erdoğan / Ertğrul Arslan Hk.

28.Tem. 2025

Sevgili Necdet Arslan dostum, neredeyse bir yıldır insanlığı sabahtan akşama değin oyalayan teselli kayığındaydık ve ölüm-kalım denizinde yüzdük. Ne kendimizi kıyıya atabildik ne denizin zevkini çıkarabildik. Konu ölüm olunca ağzımızı hep baldıran zehriyle çalkaladık. Ben o fırtınanın arasında Tolstoy'un o ünlü İnsan Neyle Yaşar adlı yapıtında ölüm üstüne neler yazdıklarını aramaya çalıştım. Buldum da. Biliyorum, ölüm üstüne yazılan hiçbir yazı (şiir, roman, öykü) insanı teselli etmiyor. Şimdi acı haberi alınca dilimde dolaştırdığım Tolstoy sözlerini şuraya yıkayım artık dedim. Çünkü ölüm üstüne yazılan her şey düşüncede ağırlık yapıyor. Can hocam, bak Tolstoy ne demiş: "Bir gün adamın biri gelip, bir yıl boyunca çatlayıp yırtılmadan giyebileceği bir çift çizme istedi. Ona bakınca arkasında bir arkadaşımı, ölüm meleğini gördüm. Benden başka hiç kimse bu meleği görmüyordu; bense hemen onu tanıdım ve zengin adamın gün batmadan öleceğini anladım. Aklımdan şunlar geçti o anda: 'Adam bir yılın hesabını yapıyor, oysa akşama kalmadan öleceğini bilmiyor.' Ardından Tanrı’nın diğer kelamını hatırladım: 'İnsana ne verilmemiştir öğren.' İnsanda ne olduğunu öğrenmiştim. Artık insana ne verilmediğini de biliyordum. İnsana neye ihtiyacı olduğunu bilme yetisi verilmemişti."
Beni burada bağışla, senin yeni çıkacak kitabının ilk şiirindeki dizeleri düşeceğim, ki adı da kardeşinin düşeceği toprağın adıyla anılıyordu. Niksar'a ay ölümle birlikte düştü. Çok üzgünüm. Acının içinde gezinerek acıdan söz etmek öylesine zor ki... Sana kendi şiirinle (ah ki ah kardeşine adamıştın) baş sağlığı diliyorum. Acın acımdır:
niksar’a ay düşerken
-kardeşim ertuğrul'a-
hiçbir şey, yanılırım her bir şey
benzemiyor önsözlerde yazılanlara
benzemiyor söz öncesine, daha sonrasına
sözler tutarsızsa, düşürülmeli hesaptan bir bir
ağzımı dağlayacak biber sürdüler dilime
sustum durdum kızgınlığın ateşinde közlendikçe
hesabı sorulmadı, ölüm sonrasına kaldı, kalsın
can bu, ne denli katlanabilirse o denlidir sabrım
sınadım şarap yerine zehri
kaybettiğim yolda bekledim göçebeleşerek
yurt tutmak harcım olmadı, bir at üstündeyim
terkimdeki tarihi yıkamadım, sürükledim
terkimdeki geleneği boğamadım, diri kaldı
kaldım, kalmayı sevdim, oyalanmayı belki
benliğimi azığıma katık ettim bir hoş sözle
gece hangi meyhaneye takıldıysam
ölüm sunuldu altın taslarda
kan kustum
niksar’a ay düşerken

Necdet Arslan
Kayıt Tarihi : 16.9.2025 15:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!