En sevdiğim isim ne oldu, biliyor muydunuz şiir dostları.
BARIŞ..
Barışı bir tek isimlerde, dudaklarımın arasına alabiliyorum.
Sadece ülkeler mi savaşıyor? kan döküyor.?
Bir pencerelerinizi açın ve bakın sokağa.
Yaş sınırlaması olmadan her geçene bakın sokaktan,
Her yüzde bir kin bir nefret,
Sokak köpekleri daha güler yüzlü oluverdi insanlara,
Onlar bile farkında insanların içinde olduğu durumun.
Neremiz kalmış ki havlanacak,
Neremiz kalmış ki ısırılacak.
Onlar daha BARIŞ içinde yaşar oldular.
Savaş çocuklarının gözlerinin içine baktınız mı hiç?
Ağlarken gözyaşları ne anlatıyor?
Ah bir görebilsek o acılı gözyaşlarının yorumunu.
Hayatımızda ki en büyük barış dersini işte o zaman,
O damlaların düşüp toprağa çıkardığı toprak kokusunu.
Kan kokusundan yanında yatan anası, babasından veya
Kardeşinin ölüsünün görüntüsünden daha acı verici olduğunu,
Ah bir anlayabilsek, anlayabilseler
İşte o zaman o sokak köpekleri,
Yine saldırır bize,
Biz anladıkça, andıkça BARIŞ ları..
Barış ve savaş çocuklarını..
Kayıt Tarihi : 5.11.2005 20:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ağlarken gözyaşları ne anlatıyor?
Göz görürmüş görmek istediğini ve yürek de hissedebiliyorsa eğer? ! ...
Yüreğinizdeki Barış Çocuklarını tebrik ediyorum sayın Ali Bıyıklı
En sevdiğim isim ne oldu, biliyor muydunuz şiir dostları.
BARIŞ..
Barışı bir tek isimlerde, dudaklarımın arasına alabiliyorum.
Sadece ülkeler mi savaşıyor? kan döküyor.?
Bir pencerelerinizi açın ve bakın sokağa.
Yaş sınırlaması olmadan her geçene bakın sokaktan,
Her yüzde bir kin bir nefret,
Sokak köpekleri daha güler yüzlü oluverdi insanlara,
Onlar bile farkında insanların içinde olduğu durumun.
Neremiz kalmış ki havlanacak,
Neremiz kalmış ki ısırılacak.
Onlar daha BARIŞ içinde yaşar oldular.
Savaş çocuklarının gözlerinin içine baktınız mı hiç?
Ağlarken gözyaşları ne anlatıyor?
Ah bir görebilsek o acılı gözyaşlarının yorumunu.
Hayatımızda ki en büyük barış dersini işte o zaman,
O damlaların düşüp toprağa çıkardığı toprak kokusunu.
Kan kokusundan yanında yatan anası, babasından veya
Kardeşinin ölüsünün görüntüsünden daha acı verici olduğunu,
Ah bir anlayabilsek, anlayabilseler
İşte o zaman o sokak köpekleri,
Yine saldırır bize,
Biz anladıkça, andıkça BARIŞ ları..
Barış ve savaş çocuklarını..
:::::::::::::::::::::::::::::::
Şair dostum,
Sizin de çok yakinen bildiğiniz ve aşina olduğunuz gibi, şair ufkumuzun vazgeçilmez mefkuresi ve başımızın savdası olan şiirin bir iç yapısının yanında bir de o iç yapıyı belirli bir şekle ve kalıba sokan dış yapısı vardır.
Şiirin iç yapısı, şairinin duygularının şekillendiği, iç dünyasının dış dünyaya tezahür ettiği ve dizelerle vücut bulduğu engin kelimeler hazinesidir.
İşte bu engin kelimeler hazinesi dış yapısı ile beraber bir şekle girip kemale ererek, mısralarda, dörtlüklerde kısacası şiirin kendisinde arz-ı endam eder yani o şiir güzeli görücüye çıkar.
Şiir mefhumuna giden bu yolda yürürken şiir güzelini okuyan ve onunla hemhal olan her bireyin onu farklı cihetlerle değerlendirdiğini, tabiri caizse '' keseri hep kendine doğru yonttuğunu '' müşahede ederiz. Bu da kanaatimce doğru bir vakadır. Çünkü okuyucu az çok kendini o dizelerde bulur, diğer bir deyişle kendini okumuş olur. Nasıl ki şiir içeriğinin idrak edilmesi her okuyana göre değişiklik arz ediyorsa, bu şiirlerin banileri şairler için de şiir mefhumunun tariflerinin değişiklik göstermesi yani farklı şiir tariflerinin olması bana göre gayet normaldir.
Size izlediğiniz bu aydınlık şiir yolunda başarılarınızın devamını dilerken, o güzel gönlünüzün derinliklerinden gelen enfes duygularla nice güzel eserlerin altına imzanızı atmanızı can-ı gönülden temenni ederim.
En kalbî selam ve hürmetlerimle...
.
Suna Doğanay
TÜM YORUMLAR (13)