Barış Çocuğun Türküsü -V-

Sazımda, sözümde anlatıyorum derdimi
kendimce.
İstemiyorum karnlıklar, istemiyorum elpençe,
istemiyorum yarınsız dünya, yarınsız çocuk.
Bırakın artık gidelim, bırakın artık,
aydınlık yarınlara çabuk çabuk.
Doğru sözüm, sazım, kopuzum.
Dön gel artık sızlansın eller,
açsın artık, açsın kıraçta güller.
Sılam kadın, kız, kızan,
sılam er, çocuk.
Son damlasına kadar kanım,
helaldir sana son zerresine kadar.
Yaşatacağız seni ey vatan, yaşatacağız
ahdimiz var,
ta ezelden ebede kadar.
Ey yurdumun asil insanı!
Ey türkülerimin çocuğu!
Uyan da gör, duy yalanı!
Sözüm ona aydın geçinenler,
size oyun eğlence yeğlediler.
'Ne işiniz var cadde, sokaklarda,
oynayın, tepinin diskolarda, barlarda
Türk tarihin yalandır, masallardandır,
senin gerçeğin Amerikada, Avrupalarda',
diye dayatan aymazlar;
'Haydi Türk genci oku, yüksel,
vatan yücelsin,
cehalet yıkılsın, insanlık güçlensin',
demesi gerekenler,
karanlıklara saklandılar birer birer.
Ey vatanımın güzel insanı!
Ey sılamdaki ışık bebek!
Sana biçilen bedenlik dar gelsin.
Ateşten de olsa gömleğin,
kor alev de olsa,
ışığınla yok edersin karanlıkları.
Yok et ki, yarınım çocuk için
yeşersin tomurcuklar kıraçta.
Haykıran bu sese kulak ver ey aymaz!
Sahte duvarlar örmeyin yolumuza.
Yılanı sokmayın yalın koynumuza.
Burası ülkem, Türkiyem.
Öldürsen de gitmem.
Gölge etmeyin başka ihsan istemem.
Burası sılam, yurdum, erim, yoldaşım.
Tutmaz attığın çamurun lekesi,
yaşayacak sonsuza kadar atam ilkesi.
Gülecek yurdumda bebeğim, oğulum, kızım,
ben inandım, biz inandık, inan ey Türkiyem;
dalgalanacak yüce yaratanın sonsuz semalarında,
dalgalanacak sonsuza kadar
al bayrağım, ay yıldızım,
özgürlük için
Barış Çocuğun Yurdunda...