Barış çocuğun Türküsü -II-

Bugün yine efkardayım canım.
Türkü çığırıyorum Özgür'ün kıraçından.
İçinde hasretler ağıt ağıt,
beste beste.
Amma içim karanlık, içim titrek,
içim alev, içim kor.
Ben yanıyorum, kıraç yanıyor.
Bir damla suyun adı hasret.
Tut ki, sellere kandın, ne çıkar!
Dilimdeki gurbette hergün hasret yağıyor.
Kıraç hasta Gülcanım,
kıraç hasta...
Bense kıraçtan hasta,
türkülerim yasta.
Hani; şairler dizelerinde
'Bir bebek ağlıyor' derler ya!
Binlercesi, binlercesi ağlıyor
benim sılamda!
Doğuştan içmişler hasreti süt yerine.
Yalanlar, talanlar ninnileri olmuş.
Yazgıları umut, kavuşmak sabır.
Yarınsız, ışıksız, verimsiz, çorak.
Ürünü hıyanet olan,
gün gün yurduma dolan,
Güneşimizi solduran,
hasadı kuru, verimsiz
bu aymaz beyinlerin çorağında
bekletildiler bir yeşil filiz, ışık demetlerinden
dereceğim diye.
Yetmedi mi ey yalan?
Riyasız doğruluklar yarınım çocuk için
kopmalı gurbetinden.
Sevgi damlaları, dilimizdeki şen türkü,
özgürlük türküleri söylensin
yarınımın mutlu çocuklarına
yarını için...