Barış Çiçek Açmalı insanlar telaş içinde koşuşuyorlar bir o yana bir bu yana kafile kafile geliyorlar,
gidiyorlar
Sabahın erken saatleri sanki yeni güne hazırlanıyorlar
Sütler mayalanmış kazanlar dolusu çökelik pişmiş, kara kazan suyunu akıtıyor...
Geride kalanlar sessiz ve suskun nasihat üstüne nasihat sanki geri dönecek güne hazırlanıyorlar...
bir telaş bir hengame çoluk çocuk yaşlı ve genç
okula giden çocuklar gibi çift sıra dizilmişler arka arkaya...
ağlayanları susturmak zor dedeler ve gençler önde,
çocuklar arada kadınlar en arkada bir telaş hengame
çevrede yaprak kıpırdanmıyor...
sürgün dedikleri otuz kırk km.mesafe yürüyecekler...
derin ve karanlık vadi insanlar da bir korku ve telaş
kuş uçurtmuyorlar etrafta...
dağlar çevirmiş daracık vadiyi umut tükenmiş korkunç yalnızlık dua kar etmiyor
sadece çaresizlik kapana kısılmış fareler gibi çırpınıyor insanlar...
etrafı saran canavar avcı olmuş insanlık Masummepak Vadisi şahit oldu, yaşananlar yazılmadı ,gören gözler inkar etti
konuşan diller lal oldu,çocuklar ölmesin diye
kapandı analar üstüne
bir acayipti dereler akıyordu kızıl kızıl kanlar...
kapana kısılmış fareler gibi o gün birer birer avlandılar
sadece Ali kaçtı ağır makineden sığındı ormana arkasından küçük Hıdır kaçtı ölüme meydan okuyarak,üç gün gözükmedi Allahın kulu...
meftalar kurda kuşa yem oldu...canlı kalana acımasızca
sıktılar kurşunu
Akbabalar çöreklendi dere yatağına...
çekildi gittiler üç gün sonra canavar avcılar...
ağıt yaktı geride kalanlar dağlar taşlar ağladı
onlara...
dereler kurudu sancıdan kurttan kuştan artanları
matemle gömdüler...
sukut etti konuşmadı günlerce insanlar...
bu sürgün değildi bu kaderbu insanlık değildi
bir zulümdü yaşanan reva görülen...
ananın gövdesinin altında delik deşik çocuklar
ölmediler...
aylarca yıllarca dağlarda yabani otlar sayesinde
dirildiler...
dilleri lal oldu korkudan anlatamadılar yaşadıklarını...
bir halk sustu dilini yuttu
keyfiyetin acımasız girdabında yanarken yürekleri
çaresizlikten başka sığınakları olmadı, çığlıklar duyulmadı
dağlar kesti çığlığı seda vermedi gökkube duyulmadı görülmedi
yıllarca suskun suskun yutkundu birileri...
Artık birileri konuşmalı anlatmalı barış adına...
gönüller hoş edilmeli kin nefret silinmeli
barış inmeli yüreklere rahat olmalı insanlar...
devlet acıların ana baba görevini üstlenmeli
elini uzatmalı...
Tutulan yas bitmeli ıslak göz silinmeli
asık suratlar gülmeli dostluklara kapı açılmalı
kol kola omuz omuza gönüllerde barış çiçeği açarken,
Devlet Tunceli Halkına kucak açmalı...
26 kasım 2016 Almanya
Hayriye Aygül
Kayıt Tarihi : 2.4.2016 01:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!