Seni anlamamı bekleme anne!
Ben, hiç acıyı acıtırcasına sancı çekmedim.
Hiç cana can katmadım.
Ne Hacer gibi oğlumu kurbana gönderdim,
Ne de kına yakıp askere.
İki kör kuyu gözlerim.
İki koyu karanlık
Ve iki esir pazarı kölesi
-yüreğine tutsak-
Bak her şey tutuştu gözlerinden
Kül kokuyor yaşam
Dizlerinin bağı çözüldü dermanın
Padişah olsa aslı yok fermanın
Hasretler önünde set zamanın
Yakarışlarım sözde gezer
Senden başka kendime gelmem
Zaman geri sayımsa ömrü
Her tık eksiyse hanemize yazılan
Bilmem kaç yıl sonraya kurulmuş saatleri
Faydasızsa durdurmaya çalışmak
Ve kırlangıç kanatlarında hayatın
Akıp gidiyorsa çevik uçuşlarla ömür
Saatler geçmiş yine geceyi
Uyku mu tatmıyorum
Şimdi zamanı sorma
zaman bilmediğim bir zaman
Seni neden böyle sevdiğimi hiç sorma
Çiçeğimsin ya
Kolaymış
Dünyaları alıp satmak,
Ulaşılmaz güneşe isyan kolaymış.
Sensiz şehirleri bir sözcükle silmek
Altıpatalar dayayıp şakağa
Haber salmak kolaymış turna yüreğinde.
Kim
kan doldurdu
Annelerin gözbebeği çocukların gözlerine
Ninnisi tank sesleri olan
Kulakları kim tıkadı baba sesine
Dünyayı saran
Yüreğimde tutuşturduğum şiirleri yolladım sana
Oku, şiirim sana aşk vadediyor.
Kadınların ellerindeki sevgiyle yoğurdum dizeleri
Kadınlar ki
Toza, toprağa ve kana ve mürekkebe bulaşmış elleri
Sensizliğin hasretiyse çekilen
Boynumdaki ipte olsa çekilsin
Bitecekse yürek coğrafyasının adımları
Damardaki kanda olsa kesilsin
Her yeni gün yeniden doğan bilmem kaç yıllık güneş
Eskiyecekse yüzünde eskisin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!