Eşiğinde tûfânlar koparken kavimler beni sorardı
Şöhretim Nûh’un gemilerini dahi alacaya boyardı
Günâhını yazan melek ne diye çekiştirsin eteğimi
Ondan da çok yazardım seni ismin âşinâ olsaydı
Hani Tanrı’ya bahsedecek kadar bile tanımazdım
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla