Hala günü kurtarma telaşı varmış yukarıda
Yalan yanlış bilgiler uçuyormuş havada
Yaklaşık deniyormuş yaklaşık bilmem kaç
Boşuna uğraşmayın sayamazsınız ki.../
*
Kutuplarda penguenler sayılır
Afrika da aslanın avı bizi sayamazsınız
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
yüreğine sağlık ustam emeğin gücü sömürülür oldu
Tümüyle yaşananları yansıtan dizler. Hele de final:
Biz ölmedik diri diri
Hırsınıza gömüldük
Ne maval lar okudunuz emek alın teri
Kutsala yaslandınız pervasızca
Hemde öyle bir yaslandınız ki
Farkına bile varamadan
Çoktan kurulmuştu kölelik düzeni
Şimdi daha iyi gösteriyor baret in feneri..../
derken olan bitene can alıcı noktayı koymuş. Kutlarım Adnan bey. Bir daha şairler böyle acı günlerin şiirlerini yazmasın diyerek sayfanızdan ayrılıyorum. AYDINLIK YARINLARIN ŞİİRLERİNE...
Bu acının izini yıllarca duyulacaktı sayın Çatalbaş. Duyarlı kaleminizi kutluyorum. Saygılar
Duyarlı yüreğinizi kutlarım...10+ant...
Allahim bu nasil bir kader,
Bir lokma ekmek icin,
Revamiydi böyle bir zulum
Böyle bir ölüm.
Cehennem atesinde...
Tutamadik hayatta
Buz kesmis ellerini
Sebep olanlara nalet olsun
Kapatamadiysak yari acik gözlerini..
Adnan kardesim,senin o mangal gibi yüregine Allah zeval vermesin,siirinden o kadar etkilendimki,duygularimi birkac misra ile dile getirmek istedim.O siirleri yazan ellerin,kalemin dert görmesin.Saygilar.
'Ben o gece hem ağladım hem içtim...
Soma'da vurdular beni
Yaralı kandaımla Edirne'den Van'a uçtum...'
Türkiye ağladı, ben de ağladım. Dert, hüzün, keder... Bunları da gösterdin bana alnımdaki olumsuz kader. ++
Ateş düştüğü yeri yaktı, sadece düştüğü yeri!
Diğer herkes zamanla unutur, ya onlar?...
Daha büyük acılar yaşanmasın inşallah.
Yüreğinize sağlık
yüreğimizin yandığı bu günlerde tamda konuyu anlatmışsınız kutuplarda penğuanlar sayılır biz sayılmayız adam yerine koymadınız bu fikrinize sonunu kadar katılıyorum kaleminize sağlık
Unutulmaması gereken acılar var Somada..Her bir yürekte bir değil bin acı var..Aydınlıklarımızı çalanlar ancak kutularda ki yeşilleri sayarlar..Şimdi sustursunlar susturduklarını sansınlar biz bin acıyla yeniden doğarız..
Muhteşem yürek sesine sonsuz saygılar..
Saygı değer saygın kalem Adnan Çatalbaş beyefendi...
Şiirin yorumu, şiirin kendisidir...Manisanın Soma ilçesinde meydana gelen kazadan dolayı haytını kaybeden bütün maden işçilerimize Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun...Ailelerine ve bütün sevenlerine Mevlam sabır versin...Sizi ve bu mükemmel dizeleri yazan maharetli kalemi özden kutluyorum...Kaleminiz daim olsun..Tebrikler...
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta