Barbi ile bez bebek.

Bez bebek-Havan batsın emi,dur bakalım saltanatın daha ne kadar sürecek?
Barbi-Hadi hadi kıskanma senin çağın geçti seni maziye gömdüm...
-Ay sevsinler yapmacık şey bi kere ben el emeği göz nuruyum,seni gidi fabrikasyon seni...

Barbi hızla geldi bez bebeğin saçlarına yapışıp yerlerde sürüklemeğe başladı...Mavi gözleri çakmak çakmaktı...

Bez-Ay ay ay yapma benim saçım misina değil,onlar annemin saçıı deli kız yapma ruhsuz şey...

Barbi- Senmisin bunları bana yapan bundan sonra elimden çekeceğin var
diyip hışımla gitti...

Gitmeden önce bez bebeğin üzerine tükürmeyi ihmal etmemişti,Cemre ağlamaya başladı,oyun annesi Cemrenin sesini duyup geldi...
-Vay benim nazlı kızım ne yaptı gene sana o püsküllü Sade naz?
-Anne anne diye gözyaşlarına boğulan Cemre bebek perişan vaziyetteydi...
Oyun annesi Serpil
-Gel kızım, Cemrem benim gel seni bir güzel yıkıyayım diyerek,onu banyoya götürdü...Şarkılarla, gözleri acıtmayan köpük,köpük şampuanla bir güzel yıkadı kızını...
-Gözün yanıyor mu bebeğim?
-Yok yok anneciğim hadi gene şarkı söyle bana
-Hayır meleğim sana güzel bir hikaye anlatacağım, ama önce iyi bir kuruluyayım seni, şu güzel saçlarını tarayayım kurutayım bekle biraz diye pofuduk mikili havlusuna kızını özenle sardı...
Başladı anlatmağa- Sizin gibi iki kız arkadaş varmış,aynı böyle hiç geçinemez,devamlı kavga ederlermiş...Kızlardan daha akıllı olanı, kendi kendine demiş ki-bundan sonra arkadaşım ne yaparsa yapsın,ben onu utandıracağım hep iyi davranacağım bakalım ne olacak diye kendine söz vermiş...

Günlerce kendisiyle kavga edip hakaret eden arkadaşına demiş ki
-Arkadaşım seninle çok iyi oyun arkadaşı olabiliriz kavga yerine oyun oynasak, yani öğretmen okul ve öğrenci, ya da anne baba olsak, böyle oyunlar oynasak daha iyi olmaz mı?
-Gel barışalım ve bir daha asla kavga etmeyelim demiş.

Ama arkadaşı ukala,agresif tavrından hiç vaz geçmiyormuş.
Akıllı söz dinleyen barış seven bu kızcağız, arkadaşının bu inatçı tavrından kederlenip, evine gittiğinde odasına kapanıp gizli gizli ağlıyormuş hep. Bir gün annesi bu durumu farketmiş.
-Aferin kızım benim kızıma da böylesi davranışlar yakışır diyip devam etmiş
-Bak hayat boyu böyle ol göreceksin sonunda arkadaşın pes edip, gelip senden özür dileyecek; ve inanıyorum ki,hayattaki en iyi arkadaşın en sağlam dostun bu çocuk olacak.Canım benim yani sen bu güzel davranışınla sen kazanacaksın.
Ve küçük kız, annesinin desteği ile, arkadaşının hırçınlıklarına sabretmiş sabretmiş sonunda, annesinin dediği olmuş.Arkadaşı gelip özür dilemiş.
Bu arad Barbi bebekte yaptığına çoktan pişman olmuş ve banyonun kapısında bez bebeğin annesinin anlattıklarını duyunca çok utanmış.
Kıpkırmızı olan yanakları ve çekingen hali ile oyun annesi Serpilden ve arkadaşı bez bebekten özür dilemiş.
Banyo yapıp misler gibi şampuan kokan bez bebeğin yanaklarından defalarca öpmüş.
-Beni de yıkasana Serpil anne doğrusu çok kıskandım sizi demş.
Bez bebek hemen ordan atılıp,
-Bak işte şimdi de kıskandım diyorsun.
Oyun annesi kızını azrlamış
-Cemreciğim kıskançlık insanın kendisine ve başkalarına zarar vermiyorsa anormal derecede değilse, çok ta kötü bir şey değil.
Cemre annesinden ve Barbiden özür dilemiş onlara sarılmış. Barbi çok rica edince Serpil Sadenazı da, kızını yıkadığı gibi yıkamış; aynı kızını yıkadığı kokulu şampuanla ılk sularla itina ile.Hepsi çok mutlularmış.
-Hadi siz biraz uyuyun uyandığınızda size çilekli pasta ve süt vereceğim demiş Serpil.
İki küçük yaramaz sevinçle birbirlerine sarılıp,
-Ben süt sevmem sevmem diye şımarmış ki annesi onu kucağına alıp gıdıklayarak yatağına yatırmış Barbi de Cemrenin odasında başka bir yatağa yatmış.
Bu ikinci yatak aslında Tusunami felaketine uğrayıp anne ve babasını, ailesini kaybeden, Ömer Evren,inmiş.
Kapkara gözleri ile çok şirin, sakin tabiatlı Ömer, tatlı bir çocukmuş; hiç konuşmaz hep buruk bir tebessümle bakarmış kara kara gözleriyle.
O günden sonra üç çocuk güzel bir arkadaşlık kurmuşlar ve sevginin gücünün en büyük değer olduğunu nalayıp mutlu bir çocukluk yaşamışlar...

Sıla,ya kocaman sevgilerimle
Anneannen: Yüksel Nimet Apel

10/Şubat/2005/Perşembe.