ı.
ilk kez roma’da gladyatör çarşılara doğru
bir otomobil merakıyla truva dedi, senet karşılığında
yılbaşıydı, merasimler, ordular, tulumbalar
şehzade başından rahvan bir atlı,
kuş tüyü yastıklarda gurbeti ezberlerken
baktı ki uykusundan uyandı şehir.
roma’da her gladyatör üzerinde arap entarileri
tek kumaşın altında def-i hacet için
salkım saçak armutlar taşıdı bin yıl.
küçük elli büyük yüz, her çağda o mistik ve sidik kokan söylence.
tarık bin ziyad ey!
yakıyorum gemileri, çoğu kez çanakkale
çoğu kez endülüs, meydanın orta yerinde
tarihe bir gladyatörde rumeli’den rum’dan varsın
ispanyol arabı varsa etnik kuşkulardan kuşlar havalansın hey!
gladyatör yeni kıtada denendiğinde def-i hacet için
taştan oyulmuş bir mağrip istedi çaşıtlardan
çünkü rivayettir, o çocuklar yaktığında
yeni kıtanın eski sahiplerini
gövdelerine yazacakları lahitten
taşlara musa dökülecektir.
olaca
..........
..........
Kayıt Tarihi : 17.7.2018 14:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!