Baraqyal'ın Çıglığıydı Penia

Gökhan Pekşen
51

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Baraqyal'ın Çıglığıydı Penia

Kalbi dışarıda atan yalnız çocuk - ayağının altından kayarken zemin o ilk vuruştaki sertlikle sevmişti kalbini...

Evet kabul ediyorum -

İlki kadar sert olmayayacak ama inanki ruhum Ruhuna cehennem kadar yakınken tüm meşaleler sönüyordu karanlıgında..

Ve senin için - (fallen angels) listesinde varolmak gibi birşeydi bu;

Çevremi saran bulutları dağıtmaya yetmiyor artık rüzğarın...

Bütün çabaların o uzun geceyi düşünerek nefes alıyor - Geceleri hep kısaydı burada Penia (..)

Herşey kapkara - Antik çağın yoksul gözlü Peniası,

yasak bir krallığa girercesine düşüyorum kalbine bu gece

bu gece

cevapsız kaldığım gözlerinle sevişeceğim ve ardı dönük kalan suskunluğumun dili çözülecek ruhunda

o çok eski şey gibi

o çok eski inanışa inanır gibi düşüyorum ruhuna...

Şimdi kendi kışı içinde üşüyen bir ruhla kibir doluyum Penia - soguktan donan yeryüzü yoksun kalıyor şimdi yüzüne,

Yüzün el sürülmemiş rahimlerde daha bir masum, daha bir güzel Penia

Bak, çürüyorum artık körpe canların acımasızlığına yokoluyorum, gözlerinin büyüsünden -lanetlenmiş dünyama..

Kölen olmuşum bak senin, elden başka ne gelir, gece gündüz el pence divanım buyruğuna;

Geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir, sen buyurmuş değilsen çabalarım boşuna..

Öyle körkütük sadık bir köledir ki sevda,seni kötü göremez bin kötülük yapsan da (..)

Evet kabul ediyorum -

İlki kadar sert olmayacak ama inanki ruhum Ruhuna cehennem kadar yakınken tüm melekler yolumu kesti - Ve Af Bri, git dedi git - Sana söz bu gece gözyaşlarınla ıslatacaksın ruhunu (...)

Ve ben;

Ruhuna dokunacağım bu gece Penia

Gizli bir ibadet gibiydi sayıklanan düşler / kırık dökük kanatlarımın hala haberi yok havaya kalkan kolumdan, kendim bile bıkmış durumdayken benden nefesim ile kalp ataşlarımın arasındaki o nefretle sevişiyorum... Bu mahşer gününden sıyrılmaktı - şeytana inat küfürdü... Bunca yıl boşa dönen zamanın kolları gibiydi hüzün perisi / kanıma karışan zehir gibiydi - sana ölüyorum demem gibiydi bu üstü örtülü ruh - ruhuna (..)

Biliyordum;

Nefesi cigerlerimi patlatacaktı öncesi ve darmadagın kanlar boşalacaktı beyaz çarşafa / Korkmuştu yanıma uzanmşı o diger kırmızıya bulanmış ten - biliyordum onun şahdamırından akacak kanla sevişecegimi...

Biliyordu - korkulu ruhumun bu acıyla dans edercesine başı dönecegini ve hemen sonrası o kırmızı gözlerinde yeniden hayat bulacagını bedenimin

Bedenim ki;

Solan yaprakları yorgundu artık - bazı ölümler gibiydi, bir kaç dakikalık imdat çagrıları gibi yalvarıyordu ruhuna - çık artık buradan - kalbimi parçalayarak şiddetli bir acı bırak, bırakki sensiz harflerin cehenneminde sözcükler nasılda derinleşiyor - nasılda saf bulutlar arasında kanatıyorum o mavi gözlü uçurtmanı şiddetle... Ve arta kalandın sen... Bu denli rolümü benimsedigim bu gece kadar karanlık olsun herşey - dokunmak istiyorum artık aralık dudaklarımın arasındaki o kilitli kapının ardındaki uçuruma... Sevişmeler bitti artık hüzün perisi, agzımda sakladıgım dudaklarınada elveda dercesine

çekiyorum ellerimi dogdugum sana - ßenligim yırıik bir kukla gibi asılı kalyordu çin tiyatrorunda; Ruhumu damgaladıgın o sabah - gözlerindeki kini akıttın ruhuma önce, ve elindeki meleklere saydırdıgın günahlarımla sevistin - çiplaktı ezberim, tenin kanatırcasına bu işkenceyi - sindiriyordun en kuytu sensizligine üstünü giyindirdigin o aynada, tenimi çiziyordun her saniye söverken ruhuma, boşluktaki siyahin laneti kadar sokuyordun elindeki nesteri kalbime.. En çok sevdiğim sendin.. Sen de beni, bu hayatla aldattın..Bu hayatın içinde kimsesiz olduğunu bile bilmeyen biriyle aldattın... çünkü bilmezdin bile

- Senli sözcükleri cennete saklardım ben (..)

Gökhan Barış Pekşen

Mart / 2011

Gökhan Pekşen
Kayıt Tarihi : 21.8.2011 20:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gökhan Pekşen