Topraktan cıkarıp dostlarımı,
toprağa soktular hanım.
Kimisi zehirlendi,
Kimisinin üstüne toprak çöktü.
Kusura bakma hanım,
Farkındayım.
Çocukluğum gitti, gençliğim çalınmış,
Geleceğim ümitsiz.
Aynı odanın içinde göz göze dahi gelemiyoruz,
Bitik durumdayız, ellerimiz kırık, kulaklarımız sağır.
Sözcüklerin dudaklardan çıkması önemsiz.
Yorgunum
Bir kelebek kadar ölüme yakınım
Karşımda gözlerin kadar mavi deniz
Yosun kokuları geliyor burnuma
Etrafıma baktıkca gördüğüm tek şey
Bir dünya dolusu insan hep bir koşuşturma içinde
Yağmur yağacak bugün,
Gözlerim bulutlu.
İçimden ırmaklar fışkıracak,
İnsanlığı temizlemek uğruna.
Parıldayacak yıldızlarım,
Yaşamak
Üç kuruşa muhtaçken yaşamak,
Ölümle burun buruna
Yerin beş kat altinda yaşamak.
Yanındaki arkadaşınla omuz omuza,
Kaldır kafanı yukarı bak,
Hava güneşli, çiçekler yeşeriyor.
Sokakta yatanlar
Üşümeyecek bu mevsim
Evsizler derin bir oh çekecek.
Sessiz okurum şiirlerimi,
Sus.
Kimse duymasin.
Yalnız sanadır bu dizeler,
Sakla kimse bulmasın.
Bıraktığın ben oğul,
Ne ederim sensiz.
Şimdi beni pencerelerde kim bekleyecek.
Eve beş dakika geç kaldığımda beni kim merak edecek.
Peki içimde hiç geçmeyecek yokluğun nasıl dinecek.
Sorarım sizlere analar ölür mü hiç?
Gülemedik yine.
Bittimi acılar derken,
Yenisi eklenmiş şekilde döneceğiz,
Bu yaralı adama sahip çıkmayan memleketimize.
Gülemedik yine,
Mum ışığının gölgesinin duvarda dans edişini izliyordum,
Yeni yılın ilk saatlerinde.
Gözümü bir türlü alıkoyamadığım duvar
Yazmış olduğum,
Ve yazmakta olduğum
Bütün şiirlerimi yüzüme yüzüme vuruyordu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!