1965 yılında doğdum.
Köyümüzde okul olmadığından 7 yaşında annemden
koparılarak yatılı okula gönderildim.
İlkokulu ilçedeki Yatılı Bölge Okulu'nda okuduktan sonra yine
yatılı okul.
sonra gurbetlik, sonra yurtsuz kuşlar misali, hep bir yanı
eksik, bir yanı yitik.
sonra evlendim; Eylül adında kızım ve Rüzgâr adında bir
oğlum var...
Militanın ölümü;
Filintanın susması gibidir.
Hani kavga biter de
Asılır ya filinta, bir duvara.
Militanın ölümü;
Bağlamanın, bam telinin kopmasıdır.
Gecenin hüznü gibi,
Çöker üstüme ayrılık.
Başlar kor gibi yakmaya,
Aşk yangını, yüreğimi.
Şimdi ben;
Çatısı başına geçecek,
Gece vardiyasında;
Cellat, gözlerimi susturdu,
Karanlık bir bantla.
Gözlerimi susturdu,
Yüreğimi değil.
vücuduma cereyan verdi,
Babam;
En çok çocuklarını severdi,
Birde ellerini.
İş yapan, tütün saran, saz çalan
O hünerli ellerini.
Çocuklarını, yani bizleri severdi en çok,
Nedir İstanbul
Bir gün vurup kendimi sokaklara
Başladım önüme gelene sormaya.
Sordum bir ihtiyara:
Evden çıktım.
Günaydın dedim karşı komşuya,
Suskun.
Bakkala girdim, merhaba dedim,
Dolmuşa bindim para üstü sordum,
Kahveye çay söyledim,
Acılarımı ve sevinçlerimi
birlikte yaşamayı
Hayattan öğrendim
Zincir gibi boynumda taşıdım
bütün kederlerimi
sevdamı;
Uzak yollardan geldin,
Besbelli yorgunsun.
Sana bin ayran vereyim,
Geldiğin yolların yüzü suyu hürmetine.
Kaç dağ aştın, kaç patika.
Kaç deniz geçtin,
Günlerden, aylardan,
Belki de yıllardan sonra,
İlk defa;
Sıcak bir odada,
Uyuyanları saymazsak,
Yalnız başımayım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!