Baraka Şiiri - Yüksel Nimet Apel

Yüksel Nimet Apel
2962

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Baraka

O yıl kasabada büyük bir deprem olmuş, millet korkusundan barakalara sığınmıştı.

Lisede müzik derslerine giren Nergis öğretmen de oğlu Fikretle bu barakalardan birine bir yıllık ücretini ödeyerek yerleşmişti.

Ev sahibi Şükrünün böyle bir çok barakası vardı.

Hatta halk arasında spor salonunda da çok fazla çadırı battaniyesi olduğu
yönünde kulaktan kulağa bir söylenti yayılmıştı.

Oysa lisede mustahdem olan bir adam bir iki yılda nasıl bu hale geldi, kimse korkusundan ağzını açıp soramıyordu.

Zaten çadırlar ve gelen yardımlar ihtiyaç sahiplerinden ziyade, kasabanın ileri gelenlerinin bir kaçının evlerinde görülmüştü...

Ali de babasının bekçilikten kazanıp gönderdiği bir kaç kuruş ve kendisinin orta öğretimdeki öğrencilere verdiği matematik ve fizik derslerinden kazandığı parayla üniversitede okuyordu...

Deprem dolayısıyla arkadaşının evinden o da yıkık dökük bir barakaya taşınmıştı.

Bu baraka ruhu şad olsun Nergis öğretmenin akrabaları tarafından, Fikretinde ısrarları sonucu Aliye verilmişti.

Fikret ikinci büyük depremin olduğu gün Maraşa dedesine gitmişti, ona uzun süre annesinin öldüğünü kimse söylemedi.

Ali Fikrete de ders veriyordu derslere devam ettiler.
Fikret Aliye aşırı dercede düşkündü; çoğu zamanını onunla geçiriyordu.

Bir süre sonra Nergis öğretmenin akrabaları gelip evde sağlam kalan eşyaları taşımışlar, bir tek unutma beni çiçeğini ne hikmetse unutmuşlardı...

Belki de çiçeği Aliye bırakmışlardı...

Aliye sen burada oturabilirsin henüz bir yıl dolmadı diyip anahtarları verdikleri gün, Alinin gözleri buğulanmış Fikret görmesin diyerek arkasını dönmüştü çocuğa

Sonunda bir yıl dolmuş Şükrü ya kirayı öde ya da çık git evimden diyerek tacize başladı.

Olacağı yoktu; nereye gider nerde yaşardı ama, mecburen önce kitaplarını toplayıp itinayla bir koliye yerleştirip koliyi bantladı.

Eşya olarak giysilerinin olduğu eski valizden başka da bir şeyi yoktu.

Ali son kez saydam bakışlarını odanın duvarlarında her yerinde gezdirip pencerenin önüne geldi ve bahçedeki dut ağacına takılı kaldı gözleri...

Unutma beni çiçeğini burda bırakmayacaktı, kanaryası Düşü de özgürlüğüne salmak için kafesin kapısını açıp avucunda biraz okşayıp uçurdu...

Kanarya uçup dut ağacının dalına kondu, kendisinden evvel eğreti duran eğreti gülüşle buluştu...

Alinin bir süre tavanda duvarlarda dolaşan bakışları tavandaki bir süse takılıp kaldı.
Gözlerinin önünde uzun süre halay çeken çocuklar ve Fikretin sünnet yatağı dansettiler

Nergis öğretmenden son vefalı eşyası olarak; bir de, telleri kırık bir gitar kalmış her zamanki yerinde duruyordu...

Ali onu kutsal bir emanet gibi saklamış elinin ucuyla dahi dokunmamıştı.

Şükrü kapıyı sabırsız ve kaba hareketlelle hızlı hızlı çalmaya başlar başlamaz; Alinin de beyninde trampetler çalmaya başladı...

Bir süre pencerenin önünden ayrılmadı sela veriliyordu, Ali nin gözleri Nergis öğretmene son bir fatiha okuyup kapıya yönelmeden önce son kez duvarlardaki anılarda gezindi.

Onca birikmiş anılardan yalnız birini aldı; ceketinin sol iç cebine koydu..

Kimseyle paylaşmayacağı bir anı idi belki ama biz hikayeyi bilen biri olarak,
biliyoruz ki o sıcacık anı lisede müzik dersleri veren Nergis öğretmenin esirgemeyip uzattığı sıcak dost eliydi...

Yıllar geçti Ali okulu bitirdi üniversitede öğretim görevlisi, Fikretse onun öğrencisi oldu...
Biribirlerinden hiç ayrılmadılar...

Çünkü Fikret Nergis öğretmenden kalan en kutsal emanet olmuştu Ali için...

9/Aralık/2011/Cuma/Bodrum

Yüksel Nimet Apel
Kayıt Tarihi : 9.12.2011 12:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu hikayeyi Van depreminde ölen Öğretmen ve öğrenciler onların ailelerine ve türk halkına ithaf ediyorum... Ruhlarınız şad olsun nur içinde yatın! Hakkın rahmeti hep sizin ve ailelerinizin hayatta kalanları üzerinde olsun amin... Burada hiç bir meslek hiç bir çalışan küçümsenmemiş aşağılanmamıştır. Kazanç helalse çalışmak da kutsaldır... bizim sözümüz, ülkelerin televizyonlarında kolay yoldan zengin olmak öğretiliyorsa suç biraz da sistemdedir... Hırsızlık malını satın alan da hırsızdır. Balık baştan kokar Herkese güzel bir hafta sonu ve hayırlı Cumalar diliyorum.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Halenur Kor
    Halenur Kor

    Sevgili Nimet Hanım, yüreklerimize taş gibi oturan o felâket, sizin duygulu yüreğinizden böyle dokunaklı bir hikâye olup dökülmüş.
    En kutsal mesleklerden biri olan öğretmenlerimizin gönüllerimizde çok büyük yerleri vardır.
    Sizi saygı ve sevgilerimle gönülden kutlarım. Hâlenur Kor
    Tam puan.

    Cevap Yaz
  • Vahdet Mehmet Güneş
    Vahdet Mehmet Güneş

    Yalın anlatımınızla güzel ve trajik -nostaljik bir hikaye -üslubunuz şiirlerinizdeki gibi şeffaf su gibi içsel-dışsal tasvirleme kesit tümcesinde olsada edebi türleri yazmada da iftihar ve güven verecek düzeyde bilginiz ,kültürünüz -nesriniz sürükleyici, insanı saran bir içtenlik şiirlerinizdeki nüanslar misali, düşüncenizi derinleştirerek bu edebi türlerin denizinde ,okuyanı bir palmiyeli sahilde gezer gibi hoşnut kılıyor...saygıyla esen kalınız,selamlar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Yüksel Nimet Apel