Uçsuz bucaksızım kurudu bağım
Ben güle yanarım , gül bana yanar
Solumdan vuruldum eridi dağım
Ben dağa yanarım dal bana yanar.
Her şeyi kaybettim ben kaldım geri
Sanki mahkûm gibi eğmişim ser'i
Dünya altın olsa yoktur ederi
Ben hâl'e yanarım kul bana yanar
Bin yıldan eskiyim her dünden yeni
Ne diye çarmıha gererler beni
Lokman hekim gelse ey etmez beni
Ben hâr'da yanarım kül bana yanar.
Feryâdıma gözlerini yumdular
Bir canım var onu benden umdular
Zehrin peteğinde hayat sundular
Arı küşmüş bana bal bana yanar.
Benim yarim varıp ele mal olmuş
Elin peteğine girmiş bal olmuş
Yâr yâd'a yar olmuş bana el olmuş
Ben el'e yanarım el bana yanar.
Cân bu bedende bir nefeslik pildir
Her hâli anlatan ağızda dildir
Sevginin acının dilleri birdir
Yerli ve yabancı dil bana yanar
Uzak dur! çıkacak gazap elimden
Ateş düştü cân'a azap elinden
Ne zulümler gördü mızrap elinden
Ben saza yanarım tel bana yanar
Korkun ondan, ölüm kokar Sezai
Diyorsun! senden kim korkar Sezai
Cürmü ne ki ? kendin yakar Sezai
Dört kişi omzunda sal bana yanar.
Kayıt Tarihi : 9.8.2023 12:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sezai Efiloğlu 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/08/09/bana-yanar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!