Ömrünü tükettin, günah selinde
Pavyona koşarken bana mı sordun
Kendini harcadın, şeytan yolunda
Mezarın eşerken, bana mı sordun..?
Kartlaşmış sın artık uzamaz boyun
Canın çıkmadıkça değişmez huyun
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Sormayan yolunu çabuk kaybeder,
Dikenli yollarda ol ömrü heder,
Eyleyipte başa çökmeden keder,
Gelipte yolunu banamı sordun.
Tebrikler Üstadım!
Pek akıcı, bir o kadar manalı, hikmet dolu, ders alınası bir şiirdi.
Gönülden kutluyor, bol ilhamlar diliyorum.
100+heybem.
Selam ve dua ile.
yollara duserken.. cukurun eserken.duvara iserken.. derbeder yasarken.. namaza sasarken.. kaynayip tasarken.. edepsiz beserken.. tur turev.. yoluna gitmeli..
duzyazi ile siir arasina.. set orulmeli idi..
yinede.. muhteva yonu ile.. dorduncu dizede ki ses uyimsuzlugunu saymazsak.. sekilce guclu uyaklar ile.. emek caba tabak gibi ortada.. yurekinize saglik.. kalem daim olsun.. bende nacizane.. sizin ve kerkesin.. yeniyili bu vesile ile kutlar.. sevgi saygi dileklerimle.. uykum geldigi icin.. yuksek musadenizle iyi geceler der.. bir daha ki sefere uykumu acacak..
titretecek.. kendime getirecek.. sarsacak.. aglatacak.. inletecek.. siiriniz beklerim.. hormetlerim ilen..
okuyucusuna haz veren mısralardı.
şiirin anlatım akışı çok berraktı.
doyasoya okudum güzel şiirinizi.
ALLAH c.c. kimseyi o hallere düşürmesin inşaALLAH.
çokca tebriklerimle.
kaleminiz daim olsun.
sevgi ve huzurla kalın efendim...
selam ve saygılarımla
Şiirdeki konu bütünlüğü ve verilmek istenen mesajlar net
bazı yerlerde kafiye yerine redifler tercih edilmiş de olsa bence çok başarılı bir çalışma
zira şiirde 6+5=11 hecesinin kalsik vurgusu çok etkileyici olmuş
tebrik ve teşekküeler:))
...kıymetli Hikmet Çiftçi beyefendi üşenmeden, usanmadan çok kıymetli zamanınızı ayırıp yaptığınız yorum için size ve diğer yorumcu arkadaşlarıma teşekkürlerimi arz ederim.
...daha önceki yazışmalarım da bildirmiştim. Benim için kafiye önem arz etmekle beraber mana çok daha önem arz eder demiştim. Ağabey benim şiirlerimi okurken bu hususu anlayışla karşılamanı istirham ederim.
…elleriniz dert görmesin.
Şiirinizi
begeni ile okudum
REZONANS TİTREŞİMLERİ…
“Rezonans, teknik olarak; “genliğin sonsuza gitmesi” demektir.
Uygulanan kuvvetin frekansı, sistemin doğal frekansına eşitse rezonans gerçekleşir.”
*
Şiirde de sanatsallık böyleymiş.
Bir şiir okunduğu zaman eğer okuyanın yüreğinde, ruhunda titreşimlere vesile oluyorsa, okuyanın yüreğini titretiyorsa, o şiir gerçek anlamda etkili olmuş demektir.
Bir de, herkes her tür şiirden zevk alacak, mutlu olacak, etkilenecek veya edebi bulacak diye bir kural yok.
Özellikle de elimizde değerini ölçecek bir ölçü aleti olmadığını da söylemeden geçemeyeceğim…
Okuyan kişiye göredir değeri. Yani farazi, göreceli…
Maden kömürü = elmas.
Elmasın ham hali, maden kömürü. Yapı aynı, basınç ve kristalize olmuş hali ise elmas…
*
Tekrar dönelim rezonansa.
Madem ki “elest-bezm'den dem vuruyoruz, Allah bizi asi ve lanetli kullarından kılmasın.
O’nun isteği ve bilgisi dışında hiç bir şey gerçekleşmediğine ve gerçekleşmeyeceğine göre…
O halde biz kulları, O rezonansın sadece titreşimleriyiz. O, biz kullarına nasıl bir salınım vermişse, biz de O’nun verdikleriyle ses veren, hayat bulan varlıklarız.
*
Şiirin konusu deryalar gibi. Duygu sınırsızlığı gibi. Düşünce harmanı gibi.
İnsanın ruhunun, aklının, gönlünün yansımaları değil mi şiir.
Severiz de, söveriz de…
Överiz de, yereriz de…
Ancak Yaratandan ötürü, yaratılmışı hor görmeyiz, rencide etmeyiz. Karıncanın bir ayağının kopması bile gören göze ıstırap, yüreklere sızı olur.
Duyarlı yürekler için...
*
Ahenk olarak gayet güzel.
Yergi olarak da gayet güzel.
Teknik olarak eğer “kırat” misali değerlendireceksek, uyak hataları çok.
Ben kendi adıma kalıpçılığı pek kaale almıyorum. Ahenk ve anlam bütünlüğünü, şiirin işlenişini, dildeki sıcaklığını seviyorum.
Güzel çalışmanız için sizi kutluyorum.
Dostça ve sağlıcakla…
31 Aralık 2012
Hikmet Çiftçi
“GEÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
…kıymetli Sinan kardeşim; Peygamber efendimiz, diğer bazı Peygamberler gibi kavmine genel bir beddua etmemiş ama muayyen günahları işleyenleri de lanetlemekten geri durmamıştır. Mesela birkaçı şöyledir:
(Lutilere Allah lanet etsin!) [Beyheki]
(Paraya tapana lanet olsun!) [Tirmizi]
(Bid’at çıkarana lanet olsun.) [Dare Kutni]
(Eshabıma sövene lanet olsun.) [Hakim]
(Doğruyu bildiği halde susana lanet olsun) [Deylemi]
Ayrıca isim söyleyerek beddua ettikleri de vardır. Ebu Leheb’in oğlu Uteybe için (Ya Rabbi, buna bir canavar musallat et) dedi. Ebu Leheb’in oğlu Uteybe Şam’a giderken, bir gece, bir aslan gelip uyuyan arkadaşlarını koklayıp bıraktı. Sıra Uteybe’ye gelince onu parçaladı. (Mirat-i kâinat)
Taberani’de rivayet ediliyor ki:
İki kişi, Hazret-i Hamza hakkında aşağılayıcı bir şiir okuduklarından Cehenneme gitmeleri için Resulullah beddua ediyor.
Peygamber efendimiz beddua etmezdi, DİNİMİZDE BEDDUAYA YER YOK gibi bir inanç İSLAM DİNİ ile uyuşmaz. Böyle bir inanç bu husustaki bildirilen “hadis-i şeriflere” şüphe ile bakmak anlamına gelir ki bu da din düşmanlarını sevindirmek olur. O zaman imam-ı Taberani’ye de itimat kalmaz. Zaten din düşmanlarının bütün derdi de bu. Bizi DİNİ ŞİRİN GÖSTERME DURUMUNA (Âlimleri ve hadisleri yıkarsak Kur’anı yıkmak daha kolay olur) düşüre bilmek…
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta