Ömrünü tükettin, günah selinde
Pavyona koşarken bana mı sordun
Kendini harcadın, şeytan yolunda
Mezarın eşerken, bana mı sordun..?
Kartlaşmış sın artık uzamaz boyun
Canın çıkmadıkça değişmez huyun
Bırak üç-kâğıdı, oynama oyun
Taşları döşerken bana mı sordun..?
Ağzın helalinden, lokma yutmadı
Hakk’a tuzak kurdun kinin bitmedi
Sonunda "hesabın" artık tutmadı
Yelkenin şişerken bana mı sordun..?
Haramdan beslendin hep çalıp-çırptın
Ölçtüğün kumaşı, eksiltip kırptın
Sözünü unuttun, ikrardan saptın
Günahta pişerken bana mı sordun...?
Nerde garip görsen ağlatıp vurdun
Bütün eşin dostun, kalbini kırdın
Azgın seller gibi gürleyip durdun
Zulümde coşarken bana mı sordun..?
Haramiye yakın, dinden uzak sın
Hakk’a giden yola, hain tuzak sın
Sen ki yerde çamur, yahut tezek’sin
Çamura düşerken bana mı sordun..?
Zarı tutup hep şeş, atarım sandın
Dünyaya sarıldın, şeytana kandın
NURANİ beddua, edince yandın
Yaramı deşerken bana mı sordun..?
Osman NURANİ…..30/12/2012
AÇIKLAMA: İkrar
ELEST BEZMİ: Rabbimizle Yaptığımız Sözleşmedir.
Müslüman birine “ne zamandan beri Müslümansın dendiğinde Kâlu bela’dan beridir. Diye cevap verir. Kâlu belâ, insanların, Yüce Allah’ın birliğini ikrar, Rablığını tasdik ettikleri vakittir. Elest bezmi, bu anlaşmanın yapıldığı toplantıdır. Allahu Tealâ, kıyamete kadar gelecek bütün insanların ruhları ve baba sulbündeki zerreleriyle bir anlaşma yapmıştır. Ve bu anlaşma, Kur’an-ı Hakim’de şöyle anlatılır:
“Ey Rasulüm! Onlara o vakti hatırlat, hani Rabbin, Ademoğullarından, bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendi nefislerine şahit tutarak: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? dedi. Onlar da: Evet, sen bizim Rabbimizsin dediler. (Onlarla birlikte Biz ve meleklerimiz buna) şahitlik ettik ki, kıyamet günü: Biz bundan gafildik, haberimiz yoktu demeyesiniz. Yahut, bizden önce babalarımız Allah’a ortak koştu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik; onların izinden gittik. Batıla dalanların yüzünden bizi helak mi edeceksin? şeklinde küfrünüze mazeret ileri sürmeyesiniz diye böyle yaptık.” (A’raf/172-173)
Osman NURANİ (Osman NURANİ)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
D o s t K a l e m le r d en D ö k ü l e n l e r.
Sanki yerden bitme, çayır mantarı
Ne hesap ne kitap, yok ki kantarı
Gördüğü her yemi, sanıp da darı
Mideye atarken bana mı sordun? …HAZ
Sormayan yolunu çabuk kaybeder,
Dikenli yollarda ol ömrü heder,
Eyleyip te başa çökmeden keder,
Gelip te yolunu bana mı sordun? .......Mete tek
Kayıt Tarihi : 30.12.2012 00:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Osman Nurani](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/30/bana-mi-sordun-6.jpg)
Güzel bir hicivdi.Tebrikler sayın Nurani.Selam ve saygılarla....
DÜNYA ŞATAFATINA GÖNÜL BAĞLARKEN
ZİNAYLA UYANIP İÇKİYLE YATARKEN
KEM RÜYA GÖRMEDEN BANA'MI SORDUN....asrınşairi
...saygılar, hürmetler sunarım.
TÜM YORUMLAR (19)