Bana konuş deme 2 insanlar insancıklar

Daha bitmemişti; konuş dedin madem dinle şimdi diyeceğim de,
seni bu işten ayrı tutuyorum usta

Seni tenzih ederek ustam, sözüm başkalarına;
belki de, çok masum şeyler lakin söylemeden söylemeye fark olduğu gibi, önemli olan iç sesleri o ses ne diyor!

İnsanlar insanlara lakap takar, isim takar bu isimleriyle hitapederler.

Ağızlarıyla ikrar edemediklerini de vücut dilleriyle söylerler...

Madem öyle gelin böyle

Sıra kadınlarda, hıh kadınlar günüymüş; güleyim bari...

Bu yıl en çok hangi ayda adamlar eşlerini öldürdü o günü yapalım kadınlar günü; ve, ve madalyayla da ödüllendirelim bari..

Cennet anaların ayağının altındaymış duy da inanma...

Bu yazdıklarımı aklı başında adam gibi adamlar (söylemi de doğallığını kaybettiğinden) diyerek ifade etmek istemiyorum.

Şuurlu, erdemli lafını sözünü bilen ağır başlı, efendi beyleri tenzih ederek söylüyorum.

Şimdi kadınların lakaplarında sıra: evde kalmış kız, evde kalmış kız kurusu; dul, dul avrat, dul karı...
Dulavrat otu

Çoğunlukla bu sıfatlandırmalar rahatsız edici.

K,k,f,o!

daha bir çok,
yakışıksız söz

Evine, çoluğuna çocuğuna bağlı, şefkatli; kendi onuru ve gururu için yakışanı yapan, okuyup tahsil yapan şartları zorlayarak mücadele eden kadınlarımız, medar-ı iftiharımız kadınlar...

Helal olsun size...
Helal olsun size

Bu böyle gitmezdi biri çıktı dedi ki,kariyerde yaparım çocuk ta...

Brovo, bravo okuyun kızlar daha kolay çocuk büyütürsünüz daha bilinçli.

Bu bilgi çağında, teknolojik imkânların bu derece fayda sağladığı böyle bir ortamda, kontrollü bir biçimde çocuklarımıza yol göserici olabileceğimiz gibi çocuklarımızdan da çok şey öğreniyoruz, öğreneceğiz.

Her vesileyle söylerim; kavga nifak, kin kontolsüz öfke, bunlar kişiyi yiyip bitirdiği gibi, muhataplarını da gerek kişisel bazda, gerekse toplumlumsal bazda zarara uğratan kötü huylar, olumsuzluklardır.

Kadınların kadınlara yaptığı kötülüğü belki çok erkek başaramaz.

Kıskanlık, fesatlık, dedikodu iftira ve yalanın toplumları felakete uğrattığı bir geçektir.
Eğitimsiz gayesiz, tatminsiz insanların sebep oldukları, kurunun yanında yaşın da, yandığı felaketlere yol açar.
.
İtilip kakılan, hor görülen zorbalık gören tecavüze uğrayan, öldürülen kadınlar.

Doğrusu kendime yakıştıramadığım için sadece harflerle belirtmeye çalıştığım durumlar içine sokulan, çaresiz bırakılan, tuzağa düşürülen kadınlara ben de bir ad bulamadım.

Lâkin sebep olanlara yakıştırdığım bir ad var: (o çocuk, o çocuklar)

Adam gibi adam efendi, beyefendi dediklerimin bana göre ölçütü; varlıkları, rütbeleri ve makamları asla olmadı.

Şimdi adım gibi biliyorum ki bu sızlanmalarıma bu iç döküşlerime, çoğu insan (onlar ki, kendilerini çok iyi tanırlar) arsız, arsız gülecekler ve edep erkândan nasip alamayanlar bildiklerinden şaşmayacklardır.

'İyi huylu çiçekler' şiirime yaptıkları gibi bir puan verecekler.
O ahmakları kaal'e aldığım düşünülmesin.

Sadece başka arkadaşların da yakındığı bu durumları kınıyorum.

Savaşlardan, kötülüklerden nemalanan bahtsızlar barış şiirlerini, umutları baltalamakla sözüm ona bir kimlik kazanacaklarını uman o zavallılara ısrarla ve azimle diyorum ki,

barış, barış, barış!

Önce kendini affet kendinle barış; İnsanlara, hayvanlara, doğaya,eşyaya zarar verme!

Verdiğin bu zararlar sana misliyle geri dönüyor.

Uyan,uyan uyan,

Her iki eğitimini de doğru kaynaklardan al ve aklını başına topla..

Başka ne anlatayım usta sözüm şahsınıza olamazdı; lâkin, dinlemenizi arzu ettim sürç-ü lisan ettiysem mazur görürler elbet niyetimi kimse bilmese siz bilirsiniz....

Güzel bir Cumartesi ve Pazar günü geçirmenizi ve hayrılı sahurlar diliyorum.

Sevgilerimle baki selamlar.

3/Ağustos/2012/Cuma/Bodrum