Bana İstanbul'u anlat
İstanbul'da İstanbul'u,
Gözlerini kapatmadan!
Bana İstanbul'u anlat,
Yüreğimi kanatmadan!
Boğaziçinden gemiler mi geçiyor
Yoksa
Toynağında cihan taşıyan
Atlar mı?
Üsküdar gözlerini mi açıyor,
Atı alan Üsküdar mı geçiyor?
Yoksa giden
Lale bahçelerindeki
İmbatlar mı?
Bana İstanbul'u anlat,
Anlat ki bu gemi batmasın
Süleyman Şahın
Kadıköy'den hayran hayran baktığını
Sinan'ın bir kısacık ömürde
Bin yıllar sürecek
Kubbeler bıraktığını
Her seher minarelerde müezzinlerin
Davudi ışıklar yaktığını;
Bana İstanbul'u anlat
Sözlerin gönül defterimi ıslatmasın
Sevgili peygamberimin işaretine
Eyüp El Ensari'nin
Burada yattığını; .
Ve bu kızılelmaya
Ve bu çoban yıldızına
Fatih'in karadan gemiler atlattığını;
Yıldırım'ın hülyalarını anlat,
O şanlı orduların hülyalarını,
Rüyalarını..
Bana İstanbul'u anlat
Sözün hüzün yaratmasın
Kısaca
Topkapı.. de
Babüssaade.. de
Ben Meraga göklerinden geldim bunun için.. de
Hirayı kuşanıp da geldim! ...
Bana istanbul'u anlat
Ama yüreğimi kanatmasın
Selim'in Süleyman'ın cihana sığmayan gözlerini
Yüreklerini anlat
İstanbul dışında
İstanbul içinde
Yaşanmış ve yaşanamamış,
Ve belki de yaşanacak
Soylu sevdalardan konuş!
Bana Beyoğlu'nun sarhoş sokaklarını
Anlatma,
Anlamam!
Kız kulesi ne kadar hüzün saklasa da kucağında
Sirkeci ne kadar balık koksa da
Umurumda değil;
Umurumda değil altın gümüş gerdanlıklar!
Benim onlardan daha değerli
Yitirdiğim
Bu sularda yitirdiğim mücevherlerim var!
İşte bana onları anlat,
Bana ne sur diplerindeki çimenlerden?
Benim iklimim kayıp istanbul'da
Benim sevdam kayıp,
Bana onu anlat!
Anlat ki Boğaziçi
Sarhoş salyalarıyla boyanmasın
Ergüvan akşamlarını süsleyen
Yıldızlar uyansın
Hilal görününce! ,,,
Ve İstanbul
Geceye bürününce
Fatih kalkar da mezarından
Benim İstanbul'um bu mu
Verin İstanbul'umu!
Derse cevabım hazır olsun!
Bana İstanbul'u anlat,
Gözlerini kapatmadan,
Yüreğimi kanatmadan! ...
Kayıt Tarihi : 20.4.2006 04:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Durmuş Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/20/bana-istanbul-u-anlat-3.jpg)
Ve radikal kaynaklardan araştırıldığı zaman, Bu fetihin gerçekten DÜNYA çehresine bir medeniyet yansıttığı görülüyor...
Bir de şu husus var. Peygamberimizin Hadis-i Şerifidir bu fethe kılavuzluk eden.
Bizans o dönemde yaşadığı çarpık bir ahlak profili sergiliyordu ve fetih anı yaklaştıkça dini liderleri bunun kendilerine Tanrının bir cezası olduğunu düşünüp tövbe ayinleri yaptırmışlardır. İmparator, bizanslıları mukavemete teşvik eden son nutkunda Şarki Roma’nın uzun bir inhitat ahlaksızlığından sonra bu akıbete layık olduğunu belirten “eğer bu tavsiyelerime riayet edecek olursanız Allah’ın bize yolladığı haklı cezadan belki kurtuluruz” sözünü ifade etmiştir.
Doç.Dr.Said ÖZTÜRK; Fetih konusundaki bir araştırmasında;
Türkler İstanbul’u zaptettikleri zaman (29 mayıs 1453) müdafaasız halk kiliseye sığınmıştı. Halk şu inancı taşıyordu; Türkler Büyük Konstantin sütununun yanına kadar geldiklerinde gökte bir melek zuhur edecek ve bunu gören Türkler bir daha dönmemek üzere Asya’da ki vatanlarına (İran sınırı) çekileceklerdi. Fakat Türkler gelmişler mabedin kapılarını açarak içeri girmişler ve orada korkudan birbiri üstüne yığılmış olan erkek ve kadınları esir etmişlerdir [12]. Burada cebren içeri girmek mecburiyetinde kalan Türk askerleri hiç kimsenin hayatına dokunmamış ve yalnız esir almakla yetinmişlerdir. Türk ordusu değil Ayasofya’ya sığınanları öldürmek, İstanbul’a girdiği vakit Fernand Grenard’ın ifadesiyle yalnız silahla mukavemet gösterenleri ve vaziyetleri şüpheli görülenleri öldürmüşler, mütebakisini esir etmişlerdir. Bizans Rumları katliama maruz kalmamıştır [13]. Hayrullah Efendi tarihinde “şehir içine girildikten başka imparatorun ölümü haberi duyulunca asker ve halktan bir çoğu Venedik gemilerine binip kaçmak için Samatya, Ahırkapı ve Kadırga Limanı taraflarına koştuklarından diğer taraflarda az kimse kalmıştı. Bundan başka ahalinin çoğu kiliselere kapandığından çok can kaybı olmadığını, bir çoğunun da savaş esiri olarak sağ yakalandıklarından iki bin kişiden fazla insanın ölmediğini..” belirtir
SAYGILARIMLA
TÜM YORUMLAR (2)