Kapılar kitli pencereler demirli
Altın bir kafes içindeymişiz misali
Özgürlükler tutmuş nefesimizi
Özgürlükler içinde
Koşarak ölüme gidiyoruz
Korkma sen düşmanından
Dostum diyenden sakın ardını
Ben vermesem de adını
Siz hatırlarsınız artık
İçimizdeki düşmanları
Saklanırdı eskiden düşman
Truva atının içine
Şimdi öyle cüretkârlar ki
Saklanmadan geziyorlar içimizde
Biri geliyor biri gidiyor
Biri iniyor biri çıkıyor
Ortalıkta bir birlerine sövüp
Kimse yokken sarılıyorlar
Gizli ortaklıklarını kurmuşlar
Dostlarına toz kondurmuyorlar
Sana özgürlük bana özgürlük
Her şeye herkese özgürlük
Sınırlı sınırsız şartlı şartsız
Paralı parasız
Özgürlüğün tadını çıkarın diyorlar
Ha kömür lük ha özgür’lük
Kömürlükte odun kömür
Ivır zıvır saklanır
Kapı üstüne kapanır
Bir şeyler alındıkça
Bir şeyler lazım oldukça
O kapı açılıp kapanır
Özgür’lük de özgür’lerin
Saklandığı konulduğu yerdir
Arada bir özgür olanlar
İçeri konur
Bazen de özgür olmayanlar
Oradan alınır ortaya konur
Aslında bu bir oyundur
Adına ne dersek diyelim
Barış diyelim Ahmet diyelim
Özgür diyelim
Hepimiz aslında
Özgür’lüğümüz kadar mahkûmuz
Toz kondurmuyorlar birbirlerine
Sırtlarını sıvazlıyorlar
Bir suç olsa
Birbirlerini koruyorlar
O yapmamıştır
O yapmaz diyerek
Milleti avutuyorlar
İşin özü kısa ve basit
Birilerine özgürlük verirlerken
Birilerini mahkûm ediyorlar
Ama hiç de öyle demiyorlar
Birilerini toprağa
Birilerini de özgür’e veriyorlar
Kuşları bırakalım uçsunlar özgür olsun
İnsanlar ölsün toprağa konsun
Hadi bakalım hayırlı olsun
Kayıt Tarihi : 3.11.2010 11:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!