’' Bu gece bir perim eksik, evham yapmıyorum…Biraz da senin ellerini öpecekmiş! Sonra yine bana dönecekmiş…’’
Dilek çaputlarımın arasında nefes alamayan ıhlamur ağacım, artık boy vermeye başladı. Ayaklandıkça ‘’ daha çok dilersin! ‘’ dediğini duyuyorum. Sevinmiyorum… Sevinemiyorum.
Gelme zaten! Seni böyle daha çok özlüyorum. Yarım yamalak bir kez öpülmüş dudaklarımın, hasret ateşi sönerse diye korkuyorum.
Adı yok, başlangıcı yok, sonu yok…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla