Ben bir dağım kar başından gitmeyen
Ben bir viraneyim baykuş ötmeyen
Ben bir yaralıyım merhemler kar etmeyen
Bana ben diyecek neyim kaldı ki
Gençliğim su oldu aktı elimden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bizim kuşağın duygularına tercüman olan bu harika eser 31.10.2009 tarihinde www.genelhaberler.com'da SÖZÜN SULTANLARI Köşesinde yayınlanmıştır.
Selâmlar...
İsmail Hakkı Cengiz
çok anlamlı bir şiir okudum. 'Bana ben diyecek neyim kaldı ki' kısmı her şeyi anlatıyor özellikle. yüreğinize sağlık
Bir ırmaktım suyu akıp bitmeyen
Bir yürektim sevdalısı gitmeyen
Bir naraydım duyanları titreyen
Bana ben diyecek neyim kaldı ki
yuregınıze saglık...
BENLİK YİNEDE DUYGULARINIZDA VE MISRALARINIZDA BELLİ KENDİ HATALARIMIZLA YÜZLEŞİNCE DAHA BİR FARKLI BAKIYORUZ HAYAT BİR ÇOK KİŞİNİN KENDİNİ BULACAĞI ŞİİRİNİZ HOŞ OLMUŞ TÜRKÜ TADINDA
'Bana ben diyecek' kimse kalmadi, yalniz ben kaldim.
yüreginize saglik . saygilar
'Bana ben diyecek neyim kaldı ki...
Yüreğinize sağlık, o size yetecek
Bir öz eleştiri niteliğindeki, Yunus Emre'den esintiler gönderdiğin koşmanı zevkle okudum dost. Aydınlık gönlünün sayfaları kararmasın, sağlıcaklakal!!!
Öncelikle ____Tabibim____ adlı şiirime yorum desteşinize teşekkür ederim.
Sevgili kardeşim: Cebbar Korkmaz
Severek, gönülden isteyerek bir şiire yorum yazma mutluluğuna eriştirdiğiniz için tebrik ve teşekkürlerimi iletirim. Ben bu şiiri -10- Tam Puan ile selamlıyorum. Çünkü bu şiir:
11'li hecenin, aaab, cccb,dddb.. hece vezni şiir kalıbının kusursuz bir örneği
Şiirin bütün kıtalarına duygu yoğunluğunun etkili ve eşit yoğunlukla dağıtılışı var. Ne aşırı duygu yüklenimi ile çökmüş bir dörtlük ne de duygusuz kaldığı için ayağı yere basmayan havada uçuşan bir dörtlük görmedim.
Aslında uzunluğuna rağmen duygu yükünün şiir boyunca kuvvetten düşmeyerek şiirin devamı süresince, kendini her dörtlükte etkili ve kusursuz bir şekiklde hissettirmesi başlı başına yeterli bir beğeni ve tebrik sebebidir.
Üstelik bu şiir, sanat ve edebi yönden özel değer taşıyan kusursuz bir eserdir. Kimsenin şüphesi olmasın ki gereken ilgiyi görecektir.
Güzel şiirlere tepki duymak yerine onlardan ilham almasını bilmek gerekir. Benim de kendilerinden ilham aldığım benden daha kudretli yazan yüzlerce kardeşime sayfanızda teşekkür etmek isterim. Zaten şair böyle bir yolu seçtiği sürece zaman içerisnde gittikçe daha güzel ve sanat ve edebi yönü ağırlıklı eserlere imza atabilir.
Zamanını, okumak, kendini geliştirmek, çok güzel bir şiire canı gönülden bir yorum yazmak ve şaire destek vermek ve moral kazandırmak yerine; Kıskançlı,. bir birine çelme takmakla, veya şairin şiirlerindeki puanı düşürmenin kimseye bir yararı da yoktur, aksine gönüldeki yüce duyguları köreltmek ve basit tatmin duygusuyla yetinmenin getireceği pasif ve sıradan duyguların içinde kalarak yeteneğini geliştirmemek gibi, Şairin edebi yönünü körelten bir tehlikeyi de beraberinde getirir ki en sakıncalı yönü de budur.
Severek altına yorum yazdığım bu vesile ile bir kaç konuda görüşümü de belirtmeme vesile olan bu güzel şiiriniz için tebriklerimi lütfen kabul buyurunuz. Bundan da daha güzel eserlerin altına imza atacağınıza olan inancımla sevgi ve saygılarımı sayfanıza bırakıyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
Tebrikler güzel şiire. Sevgiler
yüregize saglık sözleriniz yüregimize nakış gibi işliyor abiçim başarılarınızın devamını dılıyorum
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta