Bana Bak Kadın! Gelme Üstüme...

Bana bak kadın; gelme üstüme
Bir yazı okudum
Eski bir dergide.
Gözlerim açıldı, parladı birden.
Türlü cinlikler üşüştü aniden...
Gelme üstüme!
Hele öyle surat, tafra...
“Bak giderim, ağabeyime söylerim! ”
Şantajlarına paydos.
Bende poyraz esecek olsa da
Sende… en fazla lodos.
Ona göre...
‘Öteki’ giriverir devreye
Öyle diyor, yazı veren; dergiye.
“Rekabet kalite getirirmiş
İlişkiye.”
Oldum olası uyuzum bilirsin;
Bu “ilişkiye, çıkmaya, inmeye” ama
Neylersin jargonu bu, pusulasız düzenin.
İkinciyi gören kadın,
Daha bir sarılırmış elindekine.
Yok öyle itip kakma!
Yok öyle kazıklı, büzüklü laf sokma.

Açarım net’te bir sayfa
İki cıhat yaparım vatan millet uğruna.
Talibim çıkmaz sanma kızım.
Yaşımız tam olgunluk çağı,
Boysa boy, endamsa endam…
Zaten millet gözünden akıllı,
Buldun mu lafın afillisini
Patlattın mı iki de espiri
Kakara kikiri, kakara kikiri!

Ciddi konularda en iyisi susmak,
“Çok şey biliyor sanırlar,
Susması ondan, bir konuşursa...” ayakları!

Yapma öyle; derin derin bakıp da
İç çekme hüzünlenerek...
Zaten bağlamışsın beni kendine
Bir bakıp bir de gülümseyerek.

Gül dedim de...
Bulsam senin gibi gülenini
Ve beni senin kadar bilenini.
Hem arif hem de zarif olanını
Bu nisa taifesinin,
Hiç durmaz alıveririm
İkincisini, beşincisini.

Yok anasını satayım!
Yaratmamış Yaradan;
Bir tane yapmış özene bezene
Kalıbı çamurdan, muhteva nurdan!
Nerden çıktın karşıma
Ve nasıl düştün hisseme bir anlasam...

BANA BAK KADIN!
Yakma beni böyle kendine,
Çekme gözlerine, gönlüne!
Zaten kelebek kanadı olmuş ruhum,
Pervanen olmuş gönül,
Ha düştü ha düşecek ışığına
Hangi zalim bunca naz eder
Bulmuşken ben gibi bir aşığına?

Yapma kadınım, yapma gülüm
Kömür gözlüm, gül yüzlüm!
Ne ikincisi ne beşincisi
Sahibinin olsun başka güzeller!
Senin gibisini bir daha nasıl bulurum?

Bana bak gülüm
Sen olmasan var ya...
SÖYLETME GERİSİNİ; ANLA İŞTE...