Ballıgücük / Ballücük Şiiri - Müşerref B ...

Müşerref Bayhan
21

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ballıgücük / Ballücük

Gonşular, ben aslında size sevginin manasını diyeceğidim. Gendime gore tabii. Bikaç lafım varıdı. Kitap gibi osun istiyordum da. Sanallılar koyune girdiydim bi de ne gorüyüm ortalıkta bi mektup. Gonderilmemiş. Esgiden asgere-gurbete gidene yazılırdı. Şinci pek yazan iden yok ya. Adiresi belli değel gonderilmez tabi. Adiresesine gitse bana ne dirler adama. Yazan belli saabı belli amma gideceği yer belli değil goya.

Mektubu okuyunca fikrim değeşti. Gendi gendime Didim ki bu lafını soona di. Önce bu irezilliği anat.. Seni bilen biliyo amma di gine de.

Mektubu okusanız şaşarsınız. Gız anam onnarı nasıl didin, niye didin. Bide fısıkçı bulup gonuşmuş. Adı da dakma. Sözde ben dimissim ona git gonuş deyi. Ben sana diyeceğimi dedim. Başka da varısa dirim. Kimden gorkacam. Ar var adalet var. Anacıma alıp gonuşmam seninen. O Lafların saabı ben değelim ki. Herifin koynuna giriyon madem gendine söyle. Gıymatlı okurlar siz derseniz ki goynuna girdiğini ne biliyon. Başını mı duttun. Ayıp deme öyle. Haklısınız da ben de haklıyım.Anam seziyom da bilmiyordum. Nirden biliyim mektub gibi foturaflarda ortalıkda. Ayıp neyim galmamış. Hemi kime ne nasıl sarıldığın neyittiğin. Memleket acayip oldu. Saklı galması lazım gelen ortalıkta; açık olması gereken gizli saklı. Ben bunları topluyom-şikaat için dava itmek için..Sanal Koydeki Adireslere de sordum. Bazıları garşılık virdi. Bazıları da bakalım didi. Bekliyom gayrı.Bizim Oğuz Yılmaz’ın çığırdı türkümüz gibi
“…
Bıdı bıdı bıdı çekirge! ..
…”
Gonuşuluyo işte. Gızıyom amma başa gelen çekiliyo. Diyom topla hepisini goy bi bohçaya abi-ana-emmi kim varısa gonder. Hiç sevmem bu işleri. Gönlun varısa bana ne didiğini gonuşup-eğlence idip vakit harcama. Gülecek ne varıdı bilmem amma ben san gulemiyom. Git düşün daşın iyice ana dine. Düşüklük iyi bişi değel. Gız anam eksik etek hırsını senden alıyo belikli sevmemiş, sevilmemiş. Sevmeyi bilmiyo. Bencil. sen sus diyom gendime olmuyo. Gine de susuyum. Baktım olmuyo dava iderim. İyisimi ben size başka şiler annadıyım. Mübarek ıramazanda töbe töbe.

Evveli gün iftarın ardından bizim tahtalıda konşularınan çay içiyorduk sarı Dudu yinge Nuriye yingeye eline sağlık Hikmet abin pek sevdi elinden alamadım. Dokunur oysa didi. Ben de merak edip tarifini aldım. Hatay’ımızın bi yimeği. Gendi gendime didim ki bi de yimek kitaplarına bak-internete neyim bak belki farklı bi tarifi var. Essahtan eyi oldu baktığıma.

Ben esgiden iyi yimek yapardım. Öyle dirleridi. Yirmi yıldan fazla hazır yiyeli zaar elimin ayarı bozulmuş. Şinci acık düzelttim. Daha da açılacak inşallah. Bi gözel yimek tarifleri yiri buldum.(Aslında benim yazmak için gaynak ossun diye aldığım kitaplarım var. kulturuynen neyim anlatıyo.Söz virmeyim amma belki ileride bazı orendiklerimi paylaşırım. Yakınımda olanlarınan bişirdiğimi üleşirim eyi olur) . Bu gırızde- yoklukda yağ- gatık bulda yap yapabilirsen. Gine de eline sağlık. Gadın emek virmiş. Her şeerden yimekler varıdı. Hoşuma getti. Bizim Niğde’den de yazmış. Yazmış da esik. Gız anam ogadar emek virmişsin ebene sor, bübüne sor. Olmadı anaga sor. Yapmadıysa yidi-gordü, değel mi? Adını değeştirmişler. Hadi neyse esik malzemeynen olur mu? Gerçi onun suçu yoh. Turizmcimi-kultur müdürlüğümü ney bi gişi zaar öyle dimiş. Gorgüsüz heç mi yimeding-duymadıng. Niğdede oturuyong madem sor, oren. Sanga maaş viriyor devlet alıp yimeği biliyong. Allah Allah! ..Gerçi günaa da boynuna beklim ordan orenen yanış orendi. Ben yazıp habar idiyim diye bakındım yazacak yir bulamadım. Zaar üye olup obasına girip yazacahsın. Ee bigün dıkılıp yazım bari.

Gonşunun o tarifini size de anlatayım didim sona düşündüm daşındım olmadı. Bilmediğim gormediğim yimek. Bikere gendim yapıyım eyi olursa anadırım belki. Eyisimi ben size çocukken pek sevdiğim “ ballıgücüğü” müzü anlatayım. Gulmeyin ikide bi lafımı değiştirdim deyi. İki laflıyok işte. El boş ağız boş vakıt nasıl geçecek. Hatırıma gelince acıkda canım sıkılıyo emme… Niye diyecek olursanız memleket işleri bozulnca bizim de dadımız duzumuz gaçıyo. Pancarı şekeri düşünüp burcum bulanıyo.. Başım galdırıp tövbe diyom. Aç uyuyan çocukları düşünüyom-gendi canına gıyan babaları düşünüyom-zulme, ihmale uğrayan çalışanları düşünüyom küfre- aha-bedduaya dilim gayıyoda ondan. Mübarek ayda günaha girmek olmaz. Benim gordüğümü Tanrım da yurtaşda gorüyor zaar. Yurttaş olmak oküz olmak değel değil mi? ... Neyse lafı sündürüp durmayım da yimeğe anadıyım

Ağ paklayı bildiğimiz biyaz fasulyeyi haşlayın, Pancarı da haşlayın soyup doğrayın. Şeker pancarı olacak. Sona sade-tere yağ eritip ziytin yağ da olur. Trakya’mızın ayçiçeği yağı da… Dikkat etmek ilazımmış dışarıdan da kotu yağlar başka yiyecekler geliyormuş. Hemi de pek bahalı deniyor. Hangisiyse nirde oturuyorsan ona gore artık salçasını da goy. Amma bahalı diyeceksiniz de ben öteki yağları yimem anam. İnsanın midesini hasta idiyor. Ganser neyim heralda ondan çoğaldı. Bahalı mahalı onlardan iki gaşşık olacağına bizim yağlardan bi gaşşık gorum olmadı guyruk yağı gatarım gine de o yağlardan yimem. Dokunurmuş. Ağır gelirmiş. Heç olur mu, Isıcak yirlerde doldurursan ağır gelir tabi..Yüsek yirlerde Garsda Erzurumda-yaylalarda tere yağ yi. Isıcak yirlerde-İzmir’in Antalya’ nın aşağlarında oturuyorsan ziytin yağyi. Az yi. Yi yat yi yat.olmaz. Dişirmek heç olmaz. Çalışacaksın. Az gatacaksın. Fabrikaynan inek, davar aynı mı? Yimem ben. Hemi nası alak? Gendimiz yitirip- bitirip yiyok.. Hiç yerlisi gibi olurmu. Hokusu bile bihoş. Neyse. Yimeğe diyordum. Sona haşladığın malzemeyi gat- garıştır. Duzunu büberini ekle. Acı gozel olur. Bol acı büber eyi olur. Pakla yirine bulgur-yarmada goyabilirsin. Bulgurunan bi de bekmezlisini yaparık biz.

Güccük çocuklara denesinden ayır –ezerek ver. Hazır mamalar pek mi eyi. Ne olduğu belli değel. Pek gücükken emziriyok zaten.. Yohsam naylon avratmısıngız siz. emzirmiyomusunuz masumları.

Paklayı-bulguru zaten kış gaydı yapıyok. Pancarı da lahanaynan pürçüklüynen güzün sökünce kuyularız kışın yiriz. Şerlerde soyuk hava deposu mu ne olurumuş. Ne eyi. Ha unutmadan kuyuladığın yire kireci sulandırtıp önceden dökecen ki solucan neyim yimesin. Üstünü de sayanak ile örterik. Sayanak diye hani goca düz bi daş buluruk cingi daş ona sayanak dirik biz. Bildiğin yassı cingi daş yani. Piynire deng virirken de gullanırık. Hatta güccüğünü sarma idince tencerenin ağzıa goyarık. Eyi olur.. Hinci bizim gız porselen dabak koyuyor ya. Sayanağı nirden bulsun? ! .. Öze neyim de inmiyor. Özün kenarından bulurdıuk eskiden.

Gız bide çocukluğumuzda güccük sayanaklarla tombala diyi bi oyun oynardık. Gerçi esasında çanak kırıklarıynan oynaırda. Aman ne günleridi. Aboo hinci cocuklar bilmez ki bunları. Yazık sokaklara neyim çıkamıyorlar.Eski naylon çoraplarımızı dikip içini eski çaputlarla doldurarak top yapardık. Altı yidi güccük sayanak bulur onları üst üste dizerek yıkar kaçardık. Sonra da yeniden üst üste dizmeye uğraşırdık. Karşı taraf ın ebesi bizi o bez topla vurup yenmeye çalışırdı. Her zaman gendi işimizi gendimiz gorürdük. Şimdikiler hırsıza-soysuza guccükleniyor. Vay ki vay! ..

Haa adı niye ballıgücük didiniz? Pancarı ekip bitirmesi pek zor. Gaç elden geçiyo. Paklada zor amma pancar daha zor. Dünyayınan da yarış iderimissik. Hökümetler bizi düşünmediğinden işimiz daha da zorlaşıyor. Pankobirlik’in –gazataların didiğine kitaplardan okuduğuma göre Avrupa-Rusya-Amerika da da bolcana varımış. Bizim memleketteyse Orta Anadolu’muzda yani bizim buralarda da bolcana yetişdiriyok. Başga seçeneğemizde yok. Ticari yanı da var. İşsize de iş. Zor olmasına zor amma eyi. Çok eyi. Milli gelirimize gatgısı üç milyar dolarımış. Gayrı naadar Türk Lirasıysa varın siz hesab edin. Sosyal gatgısı ayrı. Sanayi bitgisi amma sadece yarım milyon aileye tarım alanında iş sağlıyo. Bide bunu sanayisi-yan sanyisi-bazarı neyim var değel mi. On milyona iş gapısıymış. Gıymatını bilsek. Ona gore hökümet neyim seçsek. Geçici iş alanı olarak da ayrıymış iki yüzbin gişi-aile dimek yani.. Bide çayı-hoşafı neyim severik. Oy OyOy… Sağlığımıza-memleketin havasına ayrı gözelik getiriyo. Aynı orman alanından üç gat daha fazla temiz hava oksijen mi ne diyorsunuz üretiyo. Biyoenerji-yeşil enerji, daşıma işleri(yirmibeş milyon tonumuş) . Hayvan yemi için de aynı tarlaya arpa ekmiş gibi de oluyok. Pancar üretenler sulama sistemlerindeki tasarruftada öncülük idiyollarımış. Hemide ekiminden şeker olana gadar çevreci bi ürün. Motur-pulluk-gübre söküm makinaları, maya üretimi gibi sanayi alanlarınıda gatarsak ballı gaymak. Çiftcinin gorgusunu neyim de artırıyor. Çünkü ileri teknoloji ilazımmış. Gıymatlıda. Aha bilim adamlarına gore100 gr. pişirilmiş ve suyu süzülmüş kırmızı pancarın içerdiği besin değerleri şunlardır:
32 kalori;
1,1 gr. protein;
7,2 gr. karbonhidrat;
0 kolesterol;
0,1 gr. yağ;
0,8 gr. lif;
23 mgr. fosfor;
14 mgr. kalsiyum;
0,5 mgr. demir;
43 mgr. sodyum;
208 mgr. potasyum;
23 mgr. magnezyum;
20 IU A vitamini;
0,03 mgr. B1 vitamini;
0,04 mgr. B2 vitamini;
OJ5 mgr. B3 vitamini
6 mcgr. folik asit.
Dahası var Dokturlara da danışarak tabi) .
Yüksek oranda potasyum içerdiği için yüksek tansiyonu düşürücü etki yapar.
İçerdiği yüksek oranlı lifiyle pekliğe iyi gelir
İştah açıcıdır(Bun pek gerekli değel ya hıh hıh hııı)
Oksalat içerdiği için böbrek taşı rahatsızlığı çekenler kırmızı pancarı yememelidir.
pancar suyu içmek insanlarda spor yapma süresini yüzde 16 oranında arttırıyor
Kırmızısı karaciğeri temizliyor.
Yüksek tansiyonun ilacı pancar deniyor
Kansere garşı eyi geliyor
Çok çeşitli yimek yapılır.Laf aramızda turusunu pek severim. Eyi de yapıyorum öyele diyolar.
Gayri. zaar zorluğundan mı bolluğundan mı yosam şeker olmasından mı pek datlı gelmiş bize ki ballgücük dimissik. İçimizden geldiği gibi. Hep oyle yaşarık ya.. Siz öyle fal rüya kitaplarına neyim aldırmayın. Goya rüyada pancar gormek Mal ve menfaat elde etmeye yahut kadın cihetinden gelecek üzüntüye delalet eder.Rüyada pancar gibi kış sebzelerini yiyenin, karışıklığa uğrayacağına işarettir Pancar gibi kış sebzeleri yemek hayatın karışıklığa uğrayacağına yorumlanır. Kişinin hakkı olan parayı alacağına işaret eder.Rüyada çeker pancar görmek, sonunda çok kar edecek bir ise gireceginize delalettir. Bir baska rivayete görede: Rüyada pancar görmek, üzüntü ve kedere isarettir. Rüyada pancar görmek; bolluk ve berekete, pancar ekmek; akraba yada tanıdıklardan birine yardımda bulunmaya, pancar yemek; isteğinin yerine gelmesine, pancar turşusu yemek; malın artmasına işarettir kötü huylu ancak yalan söylemeyen ve bir çok ise burnunu sokan bir kimseye isarettir. Seker kamisi ile ayni sekildede yorumlanir. Seker kamisi ekmek, helalinden rizk istemektir. Seker kamisi ektigini ve güzel yetistigini gören, basladigi bir isten helal kazanç elde eder. Rüyada seker kamisi görmek, helalindan mal kazanmaya isaret ederimiş. Bak hele… Akılsızlar. Bu gasabalı-şeerlilerin aklı mı yok ne. Fal,büyü, sihir,rüya. Biz bi çalışırık gendimize bi de Tanrımıza inanırık. Bunar boş işler. Gurnazların yolma işleri. Çalanlar gibi diyok biz.
Bide şeker alırkene pancardan mı olduğuna bakarık. Nemize gerek dışarıdan şeker kamışı şekeri neyim getiriyolar. Fiyatı düşürmek için. Halbusam ki sağlığı-bazrı-ekonomiyi mutluluğumuzu da düşürmüyorlar mı. Diyin hele. Ticaret bu getirebülürleri Biz almayalım gayrı. Ben çarşı bazarda hep söylüyom. Çayını iki şeker yirine bi şekerinen iç. Ama tadıyınan iç değel mi? Sade çayımız değel memleketin insan da datlansın böylecene.
Oturup-duzlu dusuz gonuşup pancar gibi gızaracağımıza datlı datlı çalışalım. Ekip bitirmiyorsak bi zahmet paketin üstüne bakalım. Nirde üretilmiş kim üretmiş. Neden üretilmiş. Hökümetler ne yapmış. Bakın bide böle olaylar-kararlar var. Neler oluyo memlekette. Pankobirliğe soralım. Kitaplara bakalım. Gooparatif. Kotu bişi deeğl. İmecenin kanunlusu. Ticaret olunca yasası da olacak elbet. Daha eyi.Yasa ganun deyince satılmasınlar deyi yararlı insanlarımız ne gözel gararlar almışlar. Aha aşağıda diyom.
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU, TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş.'YE AİT PORTFÖY C GRUBU ŞEKER FABRİKALARININ SATIŞININ DURDURULMASINA İLİŞKİN KARARA YAPILAN İTİRAZI REDDETTİ T.C Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 12.08.2008 tarih ve 2008/50 sayılı kararına istinaden T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdare Başkanlığınca Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait portföy C: (Kastamonu,Tırhal,Yozgat,Çorum Ve Çarşamba) Şeker Fabrikaları’nın bir bütün halinde portföy grubu olarak Varlık Satışı Suretiyle Özelleştirilmesine ilişkin T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın ihale kararı ve ihale şartları belgesinin iptali istemiyle Şeker-İş Sendikası tarafından açılan dava sırasında Danıştay 13. Dairesince verilen Yürütmenin Durdurulmasına ilişkin Karara T.C Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kuruluna yapılan itiraz reddedildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 25.03.2010 Tarihli Gündeminde, Danıştay 13. Dairesi’nin 15.12.2009 tarih ve 2009/5861 Sayılı Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait portföy C: (Kastamonu,Tırhal,Yozgat,Çorum Ve Çarşamba) Şeker Fabrikaları’nın bir bütün halinde Varlık Satışı Suretiyle Özelleştirilmesine ilişkin T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın ihale kararı ve ihale şartları belgesinin Yürütmesinin Durdurulmasına Dair Kararına T.C Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılan itirazı görüştü. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 25.03.2010 tarihli toplantısı neticesinde bu karara yapılan itirazı reddetti.Danıştay 13. Dairesi 15.12.2009 tarihli itiraza konu Yürütmeyi Durdurma kararında özetle; “Türkşeker’in özelleştirme programına alınarak özelleştirilmesinde şeker sektörünün arz ve talep dengesinin bozulmaması, istikrarlı işleyişinin sağlanması, dışa bağımlılığın yaratılmaması ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması hususlarının esas alınan temel unsurlar olduğunu, Türkşeker’in özelleştirilmesi sonrasında bu temel unsurların sağlanabilmesi için gereken önlemlerin alınmasının ve alınan bu önlemlerle ihaleye çıkılmasının şart olduğunun kuşkusuz olması karşısında C Portföy grubu fabrikaların özelleştirilmesine dair İhale Şartları Belgesinde üretim şartına dair maddelerinde yer alan düzenlemenin üretim taahhüdünün yerine getirilmesini sağlamaktan uzak olduğu, bu fabrikalarda üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması için yeterli önlemlerin alınmadığının anlaşıldığını bu nedenlerle C portföy grubunu özelleştirmek amacıyla hazırlanan “İhale Şartları Belgesi”nin ve davalı idarenin ihaleye çıkarma kararının 2577 sayılı Kanun’un 27. Maddesindeki koşulların birlikte oluştuğunun anlaşılması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar yürütülmesinin durdurulmasına ….” Şeklinde gerekçeli kararını belirtmiş, Türkşeker’in özelleştirilmesinde şeker sektörünün arz ve talep dengesinin bozulmaması, istikrarlı işleyişinin sağlanması, dışa bağımlılığının yaratılmaması ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasının gerekli olmasından dolayı, bu şartların satış işleminden sonra da sağlanması yönünde gerekli önlemlerin alınmaması suretiyle yapılacak bir özelleştirme işleminin hukuka uygun olmayacağı belirtmişti
TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş.'YE AİT PORTFÖY C GRUBU (KASTAMONU, KIRŞEHİR, TURHAL, YOZGAT, ÇORUM, ÇARŞAMBA) ŞEKER FABRİKALARININ SATIŞI DURDURULDU Danıştay 13. Dairesi 15.12.2009 tarihli Yürütmenin Durdurulması kararında özetle; “Türkşeker’in özelleştirme programına alınarak özelleştirilmesinde ŞEKER SEKTÖRÜNÜN ARZ VE TALEP DENGESİNİN BOZULMAMASI, İSTİKRARLI İŞLEYİŞİNİN SAĞLANMASI, DIŞA BAĞIMLILIĞININ YARATILMAMASI VE ÜRETİMDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASI hususlarının esas alınan temel unsurlar olduğu, Türkşeker’in özelleştirilmesi sonrasında bu temel unsurların sağlanabilmesi için gereken önlemlerin alınmasının ve alınan bu önlemlerle ihaleye çıkılmasının şart olduğunun kuşkusuz olması karşısında C Portföy grubu fabrikaların özelleştirilmesine dair İhale Şartları Belgesinde üretim şartına dair 17. Maddesinde yer alan düzenlemenin bu üretim taahhüdünün yerine getirilmesini sağlamaktan uzak olduğu ve anılan maddede bu süre içerisinde uyuşmazlığa konu fabrikalarda üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması için yeterli önlemlerin alınmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla İhale Şartları Belgesi’nin 17. Maddesinde Şeker Kanunu ile Türkşeker’in özelleştirilme amacını taşımaması nedeniyle kamu yararına ve hukuka uyarlılığın bulunmadığı, açıklanan nedenlerle C Portföy grubunu özelleştirmek amacıyla hazırlanan “İhale Şartları Belgesi” nin ve davalı idarenin ihaleye çıkarma kararının 2577 sayılı Kanun’un 27. Maddesindeki koşulların birlikte oluştuğunun anlaşılması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar yürütülmesinin durdurulmasına ….” şeklinde gerekçeli kararını belirterek, Türkşeker’in özelleştirilmesinde şeker sektörünün arz ve talep dengesinin bozulmaması, istikrarlı işleyişinin sağlanması, dışa bağımlılığının yaratılmaması ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasının gerekli olmasından dolayı, bu şartların satış işleminden sonra da sağlanması yönünde gerekli önlemlerin alınmamsı suretiyle yapılacak bir özelleştirme işleminin hukuka uygun olmayacağı belirtilmiştir.
TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş.'YE AİT PORTFÖY B GRUBU (ELBİSTAN, ELAZIĞ, ERZİNCAN, MALATYA) ŞEKER FABRİKALARININ SATIŞI DURDURULDU Danıştay 13. Dairesi 12.01.2010 tarihli Yürütmenin Durdurulması kararında özetle; “Türkşeker’in özelleştirme programına alınarak özelleştirilmesinde ŞEKER SEKTÖRÜNÜN ARZ VE TALEP DENGESİNİN BOZULMAMASI, İSTİKRARLI İŞLEYİŞİNİN SAĞLANMASI, DIŞA BAĞIMLILIĞIN YARATILMAMASI VE ÜRETİMDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİN SAĞLANMASI hususlarının esas alınan temel unsurlar olduğu, Türkşeker’in özelleştirilmesi sonrasında bu temel unsurların sağlanabilmesi için gereken önlemlerin alınmasının ve alınan bu önlemlerle ihaleye çıkılmasının şart olduğunun kuşkusuz olması karşısında B Portföy grubu fabrikaların özelleştirilmesine dair İhale Şartları Belgesinde üretim şartına dair 17. Maddesinde yer alan düzenlemenin bu üretim taahhüdünün yerine getirilmesini sağlamaktan uzak olduğu ve anılan maddede bu süre içerisinde uyuşmazlığa konu fabrikalarda üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması için yeterli önlemlerin alınmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla İhale Şartları Belgesi’nin 17. Maddesinde Şeker Kanunu ile Türkşeker’in özelleştirilme amacını taşımaması nedeniyle kamu yararına ve hukuka uyarlılığın bulunmadığı, açıklanan nedenlerle B portföy grubunu özelleştirmek amacıyla hazırlanan “İhale ŞartlarBelgesi”nin ve davalı idarenin ihaleye çıkarma kararının 2577 sayılı Kanun’un 27. Maddesindeki koşulların birlikte oluştuğunun anlaşılması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar yürütülmesinin durdurulmasına ….” Şeklinde gerekçeli kararını belirterek, Türkşeker’in özelleştirilmesinde şeker sektörünün arz ve talep dengesinin bozulmaması, istikrarlı işleyişinin sağlanması, dışa bağımlılığının yaratılmaması ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanmasının gerekli olmasından dolayı, bu şartların satış işleminden sonra da sağlanması yönünde gerekli önlemlerin alınmaması suretiyle yapılacak bir özelleştirme işleminin hukuka uygun olmayacağı belirtilmiştir. Daha başga faydalı habarlar da var.
Pancar alım fiyatları misal
2000 yılında 50.000.0
2001 “ 74.000.0
2002 “ 88.312.0
2006 “ 90.000.0
2008 “ 0.108.
Pancar şekeri üretimi misal
2001-2002 üretim yılı bin ton olarak 33.044
2008-2009 “ “ “ “ “ 31.806
Lafı sündürmeyim diye yabancıları neyim gatmıyorum. Daha çok şey dinir de.
Goca şairimiz Nazım’ın dediği gibi çocuklar şeker de yiyebilsinler diye emeğe ballıgücük didik zaar.
Sivas ve Nevşehir ‘imizin türküleri gibi
“Pancar pezik değil mi
Ciğer ezik değil mi
Ben sevdim eller aldı
Bana yazık değil mi
…”
Goynumuzu bulandıranları Tanrı'mıza havala edelim. Biz Yunus’umuzun didği gibi yaradılanı sevelim, emeği sevelim hayatımızda ballgücük osun. Ben çok gonuşdum vakıt da epey oldu. Galın salıcaanan.
Sarısıcaklar-Ağustos/Bu yıl 2010-09-
© ILDIZ

Müşerref Bayhan
Kayıt Tarihi : 1.9.2010 03:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan


    Harika bir sunum...Harika bir biçem algısı.
    İlgiyle okudum.
    Sayın BAYHAN; ne'yi,nasıl anlatacağını çok iyi biliyor.
    Sayfada kalmak güzeldi.
    Özeni/emeği kutluyorum.

    Erdemle.

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir

    Anlatım çok hoştu. tebrikler

    Cevap Yaz
  • Müşerref Bayhan
    Müşerref Bayhan

    Osman Öcal Bey,

    Öncelikle açık bilgi içeren yazım değerlendirmeniz için teşekkür ederim. Buralarda yorumlar neye ve ne için yapılıyor anlamadığımdan bunu çok önemsedim.

    Doğru benim yazı içinde bahsettiğim oyun çanak-testi kırıklarıyla oynanır. Biz ona tombala deriz. Halen de oynanmakta ama daha az. Oyunlarımızı ve oyuncaklarımızı kendimiz yapardık. Oysa aradan bir kuşak dahi geçmeden çocuklarımız kötü bir yaşamın içine itildi. Teknoloji de yanlış kullanılıyor(Ana babaları doğru mu kullanıyor sanki...). Bu oyunları yazmak ve belki animasyon denen teknikle yeni kuşaklara aktarmak gerek. Bu alanda çalışanlara ne zengin malzeme değil mi?.
    Tekrar teşekkürler ve saygıyla.

    Cevap Yaz
  • Osman Öcal
    Osman Öcal

    hoş ve derin anlamlar içeren bir paylaşım. tebrikler Ildız hanım. Ha şu oynadığınız oyunun adını yazmamışsın. bir de dalya oyunu derlerdi ona. bizde düz taş ile değilde çanak kırıklarıyla oynardık. saygıyla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Müşerref Bayhan