Renkleri ezbere bilirdim
Büyümeden önce….
Parmaklarımla saymayı
Bulutlar geçerken öğrenmiştim.
Masallarıma dâhil ettiğimde yağmaları
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
AĞLAMAK ARINMAKTIR, DUYGULARIN YIKANMASIDIR BİR BAKIMA.BÜYÜDÜĞÜNE PİŞMAN OLMUŞ BİR ÇOCUK VAR SANKİ ŞİİRDE. EMİNİM NE KADAR BÜYÜSE DE ÇOCUK KALAN KUYTULARI VARDIR YÜRECİĞİNİN.
UMUTLAR, BİR YETİMHANENİN ÜCRA BİR KÖŞESİNDE YETİMLİĞE TERK EDİLMEMELİ. UMUTLAR HEP FİLİZLENMELİ, ÇİÇEK AÇMALI. HER KOŞULDA. ONU SEVGİMİZLE, HEYECANIZLA BESLEYİP BÜYÜTMELİ, KORUYUP GÖZETMELİYİZ.
VE ŞİİRLER...ŞİİRLERİMİZ
Bilinmez yolculukların tam ortasında
Perdesi aralık balkonsuz evler gördüm…
Buruk kaldı hayallerim yüzümdeki yarım gülüşle
Akşamla sabah kardeş oldu.
Çocuk kokarım hala yağmur ikindilerinde
Sevinçlerim öldüğünde mavi göğe küserim ,
YOO... KÜSKÜNLÜK YOK ÖYLE...BALKONSUZ EVLERİN PENCERELERİ NEREYE BAKAR BİLMEM AMA, ÖNCE EN SEVDİKLERİMİZİN HAKKIDIR ŞİİRLERİMİZ. BİLMEM, BULABİLİRLER Mİ BALKONSUZ EVLERE ASTIĞIMIZ ŞİİRLERİMİZİ?... ŞİİRLERDE AİDİYET DUYGUSU VARDIR. CANLIDIR ONLAR.
KUTLUYORUM TÜM İÇTENLİĞİM VE SEVGİMLE. NİCELERİNE DİYORUM ZEYNEBİM...
Sustum ve yumdum gözlerimi Zeynebim...
Yazı defterlerinden bir sayfa daha açıyor Şair.Oraya BALKONSUZ EVLER başlığıyla düşüyor şiirini.Okuduğumuz dizeler bir öykü ustasının kaleminden çıkmış gibi yetkin.Şiir belleğimize sunulan bu özgün katkı ,duyusal/duygusal yaşamından yansımalarla dolu dolu.Daha doğrusu geçmiş-şimdi bağlamından hem ara kesitler var hem de o ara kesitlerin düşündürdükleri yoruma açık olarak dizelere yaslandırılmış.Kişinin bireysel yolculuğu sırasındaki devşirilen oluşumlarla gelişimler bir potada eritilirken yaşamdan kopmaksızın ama zincirin bir halkasından başlayarak yeni bir disipline dönüşmesi hayli samimi bir dille anlatılmış.Okuyan kişi 'Evet,bunlar da olabilir.' yargısına ulaşabiliyor bu anlatılanlarla ilintili. Her şiir olmasa bile bazı şiirler ; boş sayfa karşısındaki şairin, olan evrenle o evrenden kendine kurguladığı görünürlükleri anlatma uğraşının kaygılarıyla/heyecanlarıyla biçimlenirler.Bu evrenin içsel travmalarla biçimlenmesi ancak böyle dışa vurulabilir.Akışkanlıktaki değişmeler ve yeni roller zaman ve mekan sınırlamalarını zorlayarak kıvamını bulur ve yaşamsallığını elde eder.Usun gerçekliği yansıtması ile gerçekliğin usu yeniden kabulu böyle bir değişmeyle olasıdır zaten. Boyutları olmayan dış zamanın katmanları böyle iç zamanlarla yükselir zaten.Balkonsuz Evler'in herhangi bir yerinden yaşama tutunan ve o yükseklikten yaşama bakan yürek Woolf'un 'kendine ait oda' sına belki de ayırdında olmaksızın yapılan bir gönderme de olabilir.Her gözlemcinin kendine ait bir zamanı vardır savlayışı bu şiir içindeki İÇ SES de geçerlidir işte. Herkesin kendince deneyimleyeceği zamanın sonsuzluğu düşüncesi,böyle çeşitliliklerin yeni kumaşının da dokunmasına olanak tanır.Bütün şiirlerin 'balkonsuz evlere' adanmasının ardındaki gerçeği evrenin evrene bakıyor olmasından öte evrenin kişiye bakmasını da önceleyerek düşündürmelidir.Kutluyorum bu harika şiirinden dolayı Değerli Zeynep Nilgün'ü. Nicelerine.Erdemle.
Adamayalım Değerli Nilgün... O balkonsuz evlere asalım şiirlerimizi, belki de sokağından geçen olur, her ne kadar o evler 'arka sokaklara' düşseler de...
Nedendir bu vefasızlık? Niyedir kendimize istediğimiz sevgiyi, ilgiyi istediğimizden esirgeyişimiz? Hani biz 'paylaşmayı' sevendik? Kavgalarımızı paylaştık, bir sigarayı iki ucundan sanki birlikte içtik...
Şimdi ne değişti?
Devir mi?
Ah! Oysa biz o devri, 'kör düzeni' değiştirecektik, hani....
Yine çok güzeldi... Sitemin de güzeli olur ya, öyleydi...
Kutlarım Değerli Nilgün....
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta