Balıkçıkar çarşısı meyhanecileri gibi bugün nefesim;
Bazen dolu, bazen boş.
Bazen anason konuşu anılarım,
Çoğu zaman karanlık ya da loş.
Kaldırımlarım ıslaktır genelde,
Gökyüzü gibi, sahte okyanuslar gibi,
Bir ahtapotun gözyaşları gibi ıslak...
Köşe başlarımda midyeci tezgahları;
"Yirmi beş kuruş, elli kuruş, bir lira!"
"Bir porsiyon yeter mi, abla?"
Midyeci! Biraz daha...
Balıkçılar çarşısı meyhanecileri gibi bugün gözlerim;
Bazen dolu, genellikle boş.
Neşeli kalabalık gibi efkarlanıyor,
Tezgahlarıma dizilmiş çipuralar gibi tutunuyorum yaşamaya;
Bir avuç su serpseler üzerime,
Soluksuz devam edeceğim ölmeye...
Balıkçılar çarşısı meyhanecileri gibi bugün hava;
Kimi coşkun, genellikle durgun...
Cebimde bir avuç bozuk para,
Burnumda ekşi kanun sesleri.
Gidiyorum; yürüyorum, bazen koşuyorum da,
Sıralı kadehlerin hiçbirinde göremiyorum
Baba yadigarı köstekli saati.
Kayıt Tarihi : 4.6.2017 00:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sıla Bilecen](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/06/04/balikcilar-carsisi-meyhanecileri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!