Bir şeyin mi var, iki günden beri yoksun
Seni göremediğim anlar nasıl olurum bilemezsin.
Kırkikindi yağmurları gibi akar gözlerimdeki yaşlar
Nemrutun başı misali dumanlı olurum.
Burun deliklerimden bir topal sinek girer beynimi kemirrmeye başlar
Hz. Yusuf olur yüreğim kör kuyularda görür bir ışık süzmesi
Duyar kulaklar Münir Nurettin Selçuk’un eserlerini
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın” der,
İşte o zaman kalem ile beyaz kâğıdın buluşması başlar.
Yazar içimdeki şair, ölmemek için durmaksızın yazar
Belki de Donkişot gibi olmayan sensizlik ile savaşıyorumdur.
Çünkü sen hiçbir zaman benim olmadın ki
Belki de Balıkçı kralımdır ve seni izliyorumdur hayallerim ile
Yine filmlerin arkasına sığındı bu gönül
Sana yazmak bir filmi tekrar tekrar izlemek gibi çılgınca
Sonunu bilerek...
Şiirimin esas adamı, benliğimdeki seni kaybetmiş bir adam
Evsizlerin arasına karışmış
Kutsal kâseyi arayan, aklını kaybetmiş bir deliyim.
Bir kadın görüyorum sana benzetiyorum güzelliğini
Seni takip edermişçesine onu takip ediyorum
İzliyorum, o kadındaki senin güzelliğini
Yanıma bana yardım için gelen adamın
Nerden bilecektim ki seni alıp götüren kişi olduğunu…
Ona bir hikâye anlatıyorum diyorum ki;
Bir çocuk rüyasında Kutsal Kâse’yi görür, ulaşmak ister ve ulaşır kral olur.
Kibrine yenik düşer daha fazlasını ister, yüreği yanar sevgisizlikten
Hırs kralın tüm duygularını öldürmüştür çünkü
Bir adam gelir yanına acır haline
Su diye inler kral.
Adam verir suyu içer kralın içindeki yaraları iyileşir
Kral “neden bana bu iyiliği yaptınız” der
“Suya ihtiyacın vardı ben de verdim” der.
Kara şövalyeler görüyorum üzerime geliyorlar
Gücüm yok onlarla savaşmaya
Seni hayal ederken kılıç darbeleri alıyorum.
Filmin sonu gelirken
Sana benzettiğim kadın geliyor sarılıyoruz
Ten kokunu duyamıyorum, ellerini hissedemiyorum
Gözlerini göremiyorum
Çünkü...
Münir Nurettin Selçuk eserlerinden birini söylüyor
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın” der
İşte o zaman kalem ile beyaz kâğıdın buluşması başlar.
27 Temmuz 2012
Efsane Etrafoğulları
Şair EngelliyasamakKayıt Tarihi : 27.7.2012 22:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şair Engelliyasamak](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/07/27/balikci-kral.jpg)
Oysa kuyunun ağzı gökyüzüne açılır ve mavidir umudun rengi.
Şair hepsini harman edip, çakırkeyf bir dinginlikte kalem sürüyor sözcük ormanında. İyi de yapıyor şair, çünkü şiirin izi sürülmeli. Çok yakışıyor ellerine.
Kutluyorum.
serpil abla özenle bi iş yapılmadıktan o işten zevk alamazsın hatta nefret edersin
kelimelerle oynamak onlarla hayalimdeki sevgilimi resmetmek tutku oluşturuyor
TÜM YORUMLAR (7)