Ruhu bir deniz kıyısı
Sözleri fırtına sessizliği
Elleri ah o elleri
Kıyıya vuran dalgalar kadar berrak
Yaşlı balıkçı karısı kadar kutsal
Ağları dolanan parmakları
Usul usul ekmeğini çıkaran inci ince parmakları
Tütünü ağzında
Eski bir alışkanlık gibi, dudağında örs gibi uzanmakta
Sırtı kıyıya dönük
Dalga usulca ayağına dolanmakta
Çirkin sesli üç beş martıya eski yitik bir hikaye anlatmakta
Neşesi yerinde
besbelli ağlara kısmetince mezgit dolaşmış
Kim bilir bir bilemedin iki palamut karışmıştır ağlara
Sonra durdum
Kalemi usulca bıraktım
Ne çok sana benziyor ne çoktan seni anlattım
Hırçınlığın belki yoktu
Öfkeli susuşların hiç denk değildi
Lakin gözleri o puslu ışıklı gözleri
Aynı senin mavindi
Tonu boyalı kalemlerde olmayan
Tanrı mavisi
Yürümeye devam ettim
Islandım, tıpkı dün gibi
Kısa kısa ıslandığımız anlar gibi
Kavga sonrası sarılman gibi
Kahvehaneye doğru çark etti adımlarım
Kim bilir sen gibi çay cekti dudaklarım
Islanan ayaklarım gibi ıslanmalı boğazım
Tahta ayağı aksak sandalyeye yığıldım
Yılların yılgınlığı sanki
Galiba ıslanırken ağlamışım
Ellerimle sildim ve...
Ve sonrası
Mavi gözlerin
Sustum
Etrafımda kalabalıklaşan ahaliye selam durdum
Ve tekrar sustum
Sen dönene kadar sustum...
Kayıt Tarihi : 15.11.2016 10:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!