İbrahim Ethem sarayına bir taht getirmiş,
Şöyle kurulup onun üzerine oturmuş.
Allahı düşünüp dururken orada sızmış,
Çatıdaki ayak sesine uyanıp kızmış.
Kim var orada? Napıyorsun? Diye bağırmış,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.