Balığın yüzük getirdiği veli İbrahim Eth ...

İbrahim Ethem sarayına bir taht getirmiş,
Şöyle kurulup onun üzerine oturmuş.

Allahı düşünüp dururken orada sızmış,
Çatıdaki ayak sesine uyanıp kızmış.

Kim var orada? Napıyorsun? Diye bağırmış,
Onu çabuk aşağıya gel diye çağırmış.

Devemi kaybettim onu arıyorum demiş,
Bunun üzerine İbrahimden azar yemiş.

İbrahim Ehhem; çatıda devenin işi ne?
Bir gelirsem yıkarım o çatıyı başına.

Diyerek çatıda gezen adama çıkışmış,
Ama bu sözleri söylerken kalbi sıkışmış.

Bu sefer çatıdaki adam seslenmiş ona,
Gafil köşkte Allah aranır mı söyle bana.

İşte o zaman İbrahimin başı zonk etmiş,
Bir tuhaf olup aklı başka aleme gitmiş.

Çatıya gelen Hızır Aleyhisselam imiş,
Ona düşüncesinin karşılığını demiş.

O zamandan sonra İbrahim epey düşünmüş,
Tahtı tacı bırakıp padişahlıktan inmiş.

Deli gibi dağlarda dolaşıp gezer olmuş,
Kendisine yeni bir yaşama tarzı bulmuş.

Ondan sonra adına Deli İbrahim denmiş,
Bu söze İbrahim ne kızmış ne de gücenmiş.

Bir gün deniz kenarında bir kaç kişi gelmiş,
Bu adam eskiden padişahtı diye gülmüş.

O adamı yanına çağırıp önemsemiş,
Elindeki yüzüğü çıkarıp bakın demiş.

İbrahim elindeki yüzüğü suya atmış,
Yüzük biraz sonra denizin dibine batmış.

Balıklara seslenip yüzüğü getir demiş,
Balıklar onun yüzüğünü alıp getirmiş.

Sonra onlara dönerek şöyle bir seslenmiş,
Eskiden sizlerin padişahınızdım demiş.

Garip garip dolaşan şu dağların şahıyım,
Şimdi ise bütün dünyanın padişahıyım.