Bu günlerde ablan ve Ankara bildiğin gibi değil
Bir surat, bir hışım ki nasıl desem
Hani nerdeyse hem kendini hem beni zehirleyecek
O güzelim yüzü yangın yerini andırıyor
Sivilceler filan peydah oldu
Göz kapaklarında mor halkalar
Saç baş darmadağınık
Çocukları bile gizli gizli seviyorum
En çok gücüme giden de bu baldız
Bu kızın ağzından çıkanı kulağı duymuyor
“Onlar senin çocukların değil benim”
Şu biyolojik mesele anlıyorsun ya zavallım
Geçenlerde benim canım kızım Nihan
Gizlice sokulup bana “Uçurtma yapacaktın ya amca”
Bir taraftan da annesini kolluyor
Ne yapsın kızcağız yanımda görse
Kanatlarından tuttuğu gibi odasına kapatacak
Yaparım kızım dedim, hele şu havlar bir düzelsin
Ah be baldız hani kaçmak istiyorsun ya buralardan
Hani bende için için kızıyorum ya sana
Oysa ne kadar haklısın bir bilsen
Ankara sırtını dönmüş insanlığa umurunda değil
Ha-bire de domuz gibi yiyor etimiz kemiğimizi
Ankara iki yüzlü, Ankara kalleş, Ankara’nın namusu yok
Sonra birde yetmezmiş gibi ablan
Yani benim son korsan sevdam
Bu bana yapılır mı filan değil ev hali elbet
Her zaman kelebekler gibi cıvıl cıvıl olmaz
Aşkın tuzu biberi ufak tefek kavgalar
Geçen akşam yatıyoruz sen yabancı değilsin
Şöyle göz altından bakıyorum sırtını dönmüş
Omuzları ay gibi saçları yastıkta buram buram
Hıımmm birde kokuyor, yani kadın ve dişi
Usulca sokuldum dirseğiyle göğsüme vurdu
Hiç ses etmedim kaktım yanından
Bir yastık, battaniye oturma odası kanepe.
Bu akşam Cihan’la ders çalışıyoruz
Cumhuriyet dönemi Türk şairleriymiş dönem ödevi
Mutfakta annemiz yemek hazırlıyor seslendi
Duy ve şaşırma baldız bana tabak koymamış
Ceketimi aldığım gibi çıktım sokaklara
Başı boş adımlarım iki paket sigara
Sonra köşe başında meyhane dalarsın
Bir ufak rakı iki diş beyaz peynir
Yan masalarda balıkçılar bahtiyar
Birazdan kalkıp gidecekler evlerine
Kapı zilleri, kulakları kirişte Fadimeler
“Hoş geldin Temel buyur Tursinum”
Benim bu şehirde yerim kalmadı
Birazdan üçüncü sınıf bir otel odası
Belki bit, belki pire, tahta kurusu kesin
Sonra çocuklarım gelecek gözlerimin önüne
Ertesi gün otogar ilk otobüs nere giderse
İşte böyle baldız aklıma geldikçe gülmem tutuyor
Sanırsın ki en yakın arkadaşıylaymışım
Sonra polisler foto muhabirleri filan
Ertesi gün gazetelerde yarı çıplak resimlerim
Yok yahu yok, fındık kabuğunu doldursa gam yemem
Neye başını ağrıttım baldız hakkını helal et
Çocuklarım ve karım sana emanet...
5 Nisan 2002 saat 10. 00 Ankara
Murat DemirciKayıt Tarihi : 29.11.2006 09:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirde anlatılanlar bi kırgınlığın abartısıdır üstelik karımda baldızımda sadece müstakbel boyutundaydı (azcık ağlayım)
![Murat Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/29/baldizla-hasbihal-1.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!