BALCALI KAMPÜSÜ
Çukurova üniversitesi,
İlim irfan yuvası,
Balcalı hastahanesi,
Güneyin, güneydoğunun,
Dert anası, dert babası,
Burada aranır,
Onulmaz dertlerin çaresi.
Balcalı kampüsü,
O harika doğası,
Çevrili Seyhan Barajı
Adana’nın zümrüt kolyesi,
Karşıda dilek adası,
Alınır yârin gadası,
Gönlündedir sevdası.
Yolum düştü birçok zaman,
Anama derman ararken,
Dersliklerin yanından,
Yürüdüm biraz yayan,
Ağaçların altında,
Balcalı doğal parkında.
Adana sanki hep orada,
Bu güzelliğin farkında,
Baraja nazır ileride,
Son durak kafede,
Bir neskafe aldım kendime.
Oturdum ormana karşı,
Doğa ile baş başa,
Zaman, adım atmış bahara,
Veda ediyor kışa.
Kuşlar aşk telaşında,
Ben ederim, kendimle temaşa.
Saksağan serenat eder,
Ardıç ağacındaki kuşa,
O da kayıtsız değil besbelli,
Kanatları pervane,
Çiçek taşır gagasında.
Otururken açık kafede,
Bütün masalar doldu,
Yanıma gençler geldi,
Belli ki üniversiteli,
Oturabilir miyiz? Dediler.
Tabii ki dedim buyurun,
Oturdular karşıma,
Dediler ki, çay içeceğiz,
Sizde içer mi idiniz?
Dedim ki, teşekkür ederim.
Ben içtim az önce,
Dediler yine içelim birlikte,
Hepsi kibar ve nazik,
Aydın, modern ve terbiyeli.
Hanımefendi, beyefendi.
Konuştuk birçok hususta.
Fikir sahibi birçoğu,
Geçmişe ve geleceğe dair,
Bir, çok önemli hususta,
Bütün bunları yazmak,
Bilmem gerekir mi idi?
Ben bu beldeye geldim,
İlhamda bana geldi.
Bu güzelliği anlatmak,
Öyle içimden geldi.
Süleyman Bektaş
(Çağdaşi)
Kayıt Tarihi : 11.3.2009 19:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (6)