Bal tutan parmağını yalar dedi çaldılar
Saray, köşk'ler, villa'lar gemi, yat'lar aldılar
Milyarlar'larca doları yatırdı banka'lara
Bir O kadar dağıttı eş, dost, kanka'lara
Devletin malı deniz, yemeyen keriz dedi
Yemeyenin malını biz alır yeriz dedi
Bin'lerce fabrikalar sattılar mubah diye
Fakir'e, mazlum'lara haram, günah'tır dedi
İş bilenin at binenin sürenlere hak dedi
Bilmiyorsan örnek al yaptığıma bak dedi
Süsledi kara'ları ak, pak'lara bürüdü
Allah, kitap diyerek servet'lere yürüdü
Bana dokunmayan yılan yaşasın bin yıl dedi
Deveyi hamuduylan çalarak aldı yedi
Üzümü ye bağını sakın ha sorma dedi
Yürü kulum diyerek sakın ha durma dedi
Köprüden geçene dek ayı,ya dayım dedi
Devlet, millet hakını soyduda payım dedi
Kurnazlık takkiye'yi gösterdi ticaret diye
Övünerek, söyledi bizlere maharet diye
Müslüman, müslümanın sırrını demez dedi
İman sahiplerini yolundan eylemez dedi
Düzenbazlık yaparak paylaştılar mal, mülkü
Adı oldu iman gücü vatan, milleti ülkü
İşte böyle seneler'ce böyle söz'ler dediler
Al takkeyi ver külahı diyerekten yediler
Kendi çıkarlarına ata söz'ler uydurdu
Hem içerden hem dışardan hırsız'lara soydurdu
Komşuda pişer dedi bizede düşer dedi
Fakire bir öğün'lük var ise pişer dedi
Hazani der sebebi, milletin çoğunluğu
Bağnaz ümmet fert'lerin mal,lığı, koyunluğu.
(h.hazani)
Siirdeki bazi kelime, degimlerinin Manasi:
Kanka > arkadaş ortamında samimiyeti temsil etmek için kullanılıyor. Kişiler samimi olduğunu göstermek adına bu kelimeyi kullanabiliyor. Dost ve arkadaş olan kişiler kendi aralarında bu kelimeyi tercih ederek kullanabiliyor.
Mübah > Serbest bırakılmış, müsaade edilmiş, yasaklığı kaldırılmış demektir.
Bürümek > Kaplamak, örtmek, basmak, sarmak, almak.
Hamud > Herkesin gözü önünde resmen haksız yere mal, mülk edinmek, hepsini yemek, icmek.
Takiye > Gerçekte benimsediği, benimsemedigi görüş ve kanaatin aksini izhar etmesi, karşı tarafla aynı fikirdeymiş gibi görünmesidir.
Takke > Müslüman erkeklerin namaz sırasında başlarına taktıkları ve başın saç kısmını kaplayarak alnı açık bırakan örtü.
Külah > eskiden erkeklerin giydiği, genellikle keçeden yapılan, ucu sivri ya da yüksek başlık.
2. Veya içine leblebi, çekirdek gibi taneli kuru şeyler konulmak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap.
Bir ögünlük > Bir sefere mahsus yemek, içmek, yapmak durumu.
Kayıt Tarihi : 11.6.2024 12:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sözün özünden dokunuslar siir kitabimdan
![Hasan Hazani](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/06/11/bal-tutan-parmagini-yalar-dediler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!