Baktı Geçti Şiiri - Yorumlar

sevgili Çağlayan..'m.e.k'nin açılımı nedir acaba?

Bu Leyla'ların hiç sonu yok kardeşler. İstese şimdi hemen döktürür kendi Leyla'sına ben güveniyorum ona.Aşağıdaki şiir Nurani yeğenime hediyem olsun.


bak leylâ sen bir leylâk köküsün
içinden geçememiş kalmış lâ sesinin inceliği

sen elimi tuttukça kümeleniyor kuşlar
açıyor hava
demet oluyor bir gül
tek başına

sen bir çiçeğin esnemesi
gölge düşünce üstüne

bak leylâ
bardağa yapışan dudaklarından
çayın demi
sararan bardağın matemi

bakıp kederlendiğin bu deniz
kıvrılmış da uyuyor
midye kabuğunun içinde
deniz kızlarının saçlarını çöze çöze
ördüm ben kendimi

kış kış
bahar geldi dediler
bildim ki pencereden baktın bugün

ne çok döktüm kendimi
ardından
dönmen için

m.e.k.

...sayın 'dedeciğim' zaten açıklamalarınız her zaman yönümü bulmada, önümü görmede (Haz beyefendi her ne kadar önümü göremeyecek kadar kör olduğumu söylese de)adeta bir ışıldak bir fener, bir kandil olmuştur.

...minnettarım efendim.

HİCİV
Ben ki Nuraniyim bilmediğimi bilirim
Kendimden tüm üstünlerin, elinde kirim
Biraz küçük atta civcivler de yesin
Ağzından! Çıkıyor duman, kimedir kinin

Osman NURANİ-17/08/2012

Sevgili Nuranî dost...

Geçen gün de bir başka sitede Muhterem Şair kardeşimiz Halide Hanımefendi'yle bu konulara matuf hasbihalimiz olmuştu.Efendim durum şudur:

Saz şairleri; heceyi, meceyi, durağı takmaz.Onlar sözün saza uyumuna bakar.Zaten kulaklarında, bilinçaltlarında hece makine gibi dizilir.Kimi şiirlerde şiir sonuna kadar 4+4 değil de 5+3 gibi tökezlemelere uğruyorsa bu, şairin sözü bestelerken sazla ara nağme yapma ihtiyacındandır.Bendenizin de kırk yıldır usta saz şairlerine çıraklık etmiş bir fani olarak kimi şiirlerimde böyle duraktan şarampole çıktığım zamanları oluyor.

Saygılar tüm canlara :))

Nurani,aslında sana söz yetiştirme taraftarı değilim velakin,meseleyi kalb ve basiret noktasına indirgediğin için,sana kısaca şunu söyleyebilirim.Sen kendi önünü göremiyecek kadar körsün.Bırakta bu işi hecenin üstadları halletsin,kendi kafana göre bir şeyler yumurtlayıp,kümesini kaybetmiş tavuk gibi gıdaklayıp duruyorsun.Ortalığı velveleye vermeye çalışıyorsun.Hece şiiri yazmak kim sen kim!.Bari sus da bir şeyler biliyor sansınlar, olur mu?

…sayın NeReis hanfendi o belirttikleriniz elbette ki halk ozanı değildir.

HALK OZANI; elinde sazı olan ve kendine ait deyişleri elinde sazı ile söyleyen kimsedir.

HALK ŞAİRİ; kendi deyişlerini sazı olmaksızın türkü, destan ve ağıt şeklinde söyleyen kimsedir.

HALK AŞIĞI; kendine ait deyişleri sazsız, dost meclislerinde, manevi ortamlarda, dergahlarda söyleyen kimsedir.

…(TABİİ Kİ BU AYIRIMI VE TARİFİ GOOGLE’DA VE SÖZLÜKLERDE BULAMAZSINIZ. BUNU BİLEN ÇOK AZ KİMSE VARDIR. BİRİSİ DE ACİZANE BENİM. BİZZAT BENDENİZ DE HALK ŞAİRİYİM).

Mühür Gözlüm

Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım
Uçan kuştan esen yelden
Sakınırım kıskanırım

Kaviminden akrabandan
Kardeşinden öz babandan
Seni doğuran anandan
Sakınırm kıskanırım

Havadaki turnalardan
Su içtiğin kurnalardan
Giyindiğin urbalardan
Sakınırım kıskanırım

Beşikte yatan kuzundan
Hem oğlundan hem kızından
Ben seni senin gözünden
Sakınırım kıskanırım

Al' İzzetim yoncalardan
Dokunduğun goncalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım kıskanırım

ALİ İZZET

...dedeciğim (Dede korkut) iyi ki varsın. yoksa hazlar, gazlar, yobazlar (bu her gurubun, meşrebin, ideolojinin, hele hele ..izmlerin içerisinde vardır. bu sözcüğü kasıtlı olarak dini inançlarını hakkıyla yerine getirenler için kullananlar var ama ben onları tenzih ederim ve bende hakkıyla yaşamaya çalışan bir nefer olarak zaten o sözcüğü hiç üzerime almam) derimi yüzüp sesimi kesecekler.

...bu şiirin içerisinde de işte benim dikkat çektiğim durum söz konusu işte o mısralar;

Seni doğuran anandan

Ben seni senin gözünden

Yerdeki karıncalardan


...şimdi bu şiirin üç mısrası 'plastik naylon bebek' olmadığı için bu güzel eserin sahibini şimdi hece şairi değildir mi? diyeceğiz.

Mühür Gözlüm

Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım
Uçan kuştan esen yelden
Sakınırım kıskanırım

Kaviminden akrabandan
Kardeşinden öz babandan
Seni doğuran anandan
Sakınırm kıskanırım

Havadaki turnalardan
Su içtiğin kurnalardan
Giyindiğin urbalardan
Sakınırım kıskanırım

Beşikte yatan kuzundan
Hem oğlundan hem kızından
Ben seni senin gözünden
Sakınırım kıskanırım

Al' İzzetim yoncalardan
Dokunduğun goncalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım kıskanırım

ALİ İZZET

Sivas'ın velut toprağı nice büyük ustalar yetiştirmiş; bunlardan biri de Şarkışlalı Ali İzzet'tir.Şiirleri çoğu zaman Veysel'in zannedilir; aynı havadan,sudan,topraktan beslenmiş bu iki ustanın sanat anlayışlarındaki aynîlik doğaldır.Doğal olmayan: Vesel'i gün yüzüne çıkaran Ahmet Kutsi Tecer, nedense Ali İzzet'i es geçmiştir.Oysa Ali İzzet Usta'nın deyişleri de en az Veysel kadar derindir.Şairin yukarıya aldığım şiirini Neşat Ertaş besteleyip okumasa, plaklarda söz yazarının Ali İzzet olduğu yazmasa bu büyük insandan haberimiz dahi olmayacaktı.Seçki Grubundaki güzel insanlar sağ olsun O'nu yeniden tanımamıza vesile oldular.

Halk şiirine burun kıvıran entel dantel takımı da okusun şu şiiri de kulaklarının pası silinsin.Özümüz bu çünkü.

* ...

...

Ozan sözcüğü üzerinde durmak istiyorum. Bu sözcük de son yıllarda aldı yürüdü. Ozan aşağı, ozan yukarı. Ozan , sazşairi demektir. Şiirlerini bir sazın eşliğinde söyler. Sazşairlerimize, Karacaoğlan'a, Dadaloğlu'na, Veysel'e istersek, ozan diyebiliriz; pek aykırı kaçmaz. Ama Fuzuli , Nedim, Fikret, Yahya Kemal, Nazım Hikmet, Dağlarca nasıl ozan olur? Hani bunların sazı? Batı dillerinde de bu ayrım vardır. Onların da Ortaçağ'da sazşairleri vardı. Ayrı adları da vardır.

...
... *


Fahir İz