Bakmayın siz böyle suskunluğuma
İçimden nehirler geçer
Fırtınalar geçer
Sanıyorsunuz ki çok sakinim,asla
Dizlerimi sevdaya sedir verdim vereli
Gözlerime bulutları serdim sereli
Kandil gibiyim kısılan yanıma
Yangın yeriyim anlasana
Düşlerimde kerpeten marka bir kalıp sabun
Ve yıkıyorum istanbul’u usulca
Bulut oluyorum
Kar
Yağmur
Ocak başı sohbetlere soyunuyorum
Ve her gün başka uyanıyorum
Başka yanıyorum sol yanıma
Bakmayın kendime baharlar aradığıma
İstanbul’u içiyorum
Derin mavi akşamlara
Yastığına serilmiş yıldızlar var başımda
Ve bir roman yazıyorum
Yaşamın kırılmış sazıyla eksik telde
Bir gün daha geçti diyorum kendi,kendime
Doğrumu doğrusu onu da bilemiyorum
Sığınıp,kalıyorum dalgalara
Siz bakmayın bana
Tarihi kokluyorum İstanbul da
Sabahı yosunlayıp nefes, nefes
Kız kulesini seçiyorum
Galata kulesini
Asla seçemiyorum istanbul’u terk etmeyi
Beylerbeyini süzüyorum tülbent,tülbent
Esmeri
Esmer,esmer, esmeyi
Martı, martı seslenmeyi
Bakmayın siz bakmayın
İstanbul’u dürüyorum defter, defter
Sevdamı
Dökülen son damla göz yaşımı
Koşun çocuklar koşun size yakışır şekerlemeler
Ya çocukluğum desem
Çıkıp,tutuverse ellerimden yeniden
Büyümek ister miydim ki
Ah şimdiki aklım olsaydı
Siz bakmayın bana elimde var mı ki başka çıkarı
Siz sanıyorsunuz ki gül dalındandır dilim kanaması
Ya da dikeninden
Ah nerde o günler
Dikeninde öldüğüm güller
Bir çekimlik enfiyeyim
Bir atımlık afyon
Keşke hiç alışmasanız bana
Sonra her gün dökülürsünüz ardım sıra
Her gün güneş ilk akşam ile kaybolmasıyla
Bakmayın siz bana bakmayın
Vapurları yüzdürürüm göz yaşlarımda
Balıkları sonra
Beyaz bir yelkenli geçer yanaklarımdan
Beylerbeyi sahilinden emirgana
Ya aradığım liman desem
Neyse siz bakmayın bana
İstanbul’u dinliyorum aşkla sevdayla
Kayıt Tarihi : 1.5.2007 08:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ve zaten vazgeçilemeyen İSTANBUL...
Orhan Veli Kanık üstadın etkileri gözlemleniyor.
tebrik ediyorum.
saygılarımla,
TÜM YORUMLAR (1)