İnsanın doğru bildikleri mutlak değil, görecedir. Doğrular ve yanlışlar, kişi, zaman ve mekâna göre değişirler. Söz konusu olan doğru ve yanlışlar zaman zaman sorgulamalıdır ki bağnazlık ve dar düşünce kalıplarının cenderesinde sıkışıp kalmasınlar. Çünkü bağnazlık ve fikrisabit, kişiyi fanatizme sürükler.
İnsan hayata gülümseyerek bakmayı, ılımlı olmayı tercih etmelidir. Çünkü ılımlılık fanatizme izin vermez. Çünkü fanatizm belası insanı kibirli yapar. Tarih göstermiştir ki hatta günümüzde bile çevresini ve yaşadığı toplumları felakete sürüklemiş olanlar hep bu gibi kibir sahibi kimselerden çıkmıştır.
Nereden bakarsan oradan görürsün. Ne görürsen onu algılarsın. Ve algıladığını içselleştirmişsen kendi doğrun olarak kabul edersin. Ama biliyorsun ki çevrende senden başkaları da var. Onlar da bakıp görüyor ve algılıyorlar.
İnsan ne kadar geniş bir pencereden bakarsa etrafını o kadar daha net ve iyi görüp algılar. Tabi aynı zamanda çevresine daha anlayışlı ve hoşgörülü olmayı başarıp doğru bir düşünme biçimi elde ederek doğru bir sorgulamayla görüneni değil görünenin ardındakini görmenin yollarını arar.
Kişi sorgulayıcı aklın kurgulayıp düzenlediği bir hayatın içinde daha rahat ve huzurlu olur. Çünkü sorgulayıcı bir kuşkuculuğun getirdiği akılcılık, insanı ihtiraslarından sıyırıp onu tevazu sahibi yapar ve önüne daha geniş bir düşünme zemini koyar.
Evet, düşünmek insana özgü bir şeydir. Algıladıklarından yola çıkarak eldeki konuyu derinlemesine irdeler. Düşünen beyin soru sorar. Soran aramaya başlar. Arayan da aradığını bulma yolunda yürüyüşüne daha sağlam adımlarla devam eder./26.01. 09
Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 26.1.2009 15:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!