Zil çaldı çıldır çıldır koridor yankılandı,
Çocuklar hücum etti, sanki okul sallandı.
Bu gün on altı nisan bizim hüzün günümüz,
Kanadımızı kırıp, boynumuz büktüğümüz.
Babam dört yıl öncesi bu saatlerde sağdı,
Çok seviyor demek ki onu bizlerden aldı.
Bunları düşündükçe yüreğim kan ağlıyor,
Köyüme baka baka ciğerim dağlanıyor.
Bu gönül yarasıyla sınıftan uzaklaşıp
Arka yöne yürüdüm, köyüme bakıp, bakıp
Metre metre olsa da köyüme yaklaşıyor,
Bu nasıl bir gurbetse insan başkalaşıyor
Gurbetten anlaşılan aşrı aşrı memleket
Benim öyle değil tam karşımda felaket!
Her teneffüs çıkanda görünür tam karşımda,
Bu kadar dokunmadı hiçbir şey hayatımda.
Beni kimse görmeden usulca geçtim yandan
Arka taraf çok ıssız gideyim buralardan.
Günün ilk saatleri; her karış aydınlanmış,
Köyümü seyretmeye ne de güzel zamanmış .
Tam duvarın dibinde bir yer buldum kendime,
Duvarıma yaslandım kollarımı sineme.
Köyüm süslenmiş gibi her tarafı bembeyaz,
O beyazlar içinde köyü seçmek zor biraz.
Tam karşımda Gökharman; elleriyle diktiği,
Sergide yattığımız en güzel bağ seçtiği.
Hani orda bir gece oyuktan çok korkmuştum;
Acaba bu ne diye ürpererek sormuştum,
Ondan korkmuştum ama korku etkilemezdi,
Dağlar kadar bir güven hemen yanımda idi.
Sonra geç Kurdini’ne; yuvalı bağımıza,
Ah çekmemek mümkün mu? Altından çağımıza…
Bir keklikle komşuyduk, o bağın kenarında,
Yuvasın yapardı her yılın baharında,
Her sene en az yirmi yumurtası olurdu,
Sadece seyrederdik; el değmez korunurdu.
Şimdi o keklikceğiz acaba nerelerde,
Belki korumuşlardır bizden sonrakiler de.
Babam tembih ederdi uzaktan seyret ama
Hiç bir şeye dokunma, sakın onu kaçırma.
Yuvası ellenirse görmese de bilirmiş,
Yumurta eksilirse küser çeker gidermiş.
Yuvalı bağımızı ben çok fazla severdim,
Kekliğin yuvasını çok fazla seyrederdim.
Bağa geldiğimizde hiç unutmaz söylerdi;
Yuvalı bağ Kazım’ın deyip ilan ederdi.
Haydi geç Karatepe en yakındaki bağdı,
Bağlarının içinde onu da çok sayardı,
Yaz boyu yediğimiz üzümün tamamını,
Nimetiyle beslerdi ekini harmanını.
Salkımı aldığında üzümünü yedikçe,
Aslan bağlarım derdi taneleri gördükçe.
Evimizden tarafa çevirdim bakışımı,
Kontrol ettim yeniden gözden saklanışımı.
Bu daha çok hüzünlü dokunur mu bilemem,
Kalbimi zaptetsem de gözümü zaptedemem!
Hepsine göz gezdirdim evlerin bacasına,
Baca dumanlarının göklere çıkışına,
Bacalardan ip gibi göğe çıkıyor duman,
Birisinden tütmüyor tam ortasında olan…
Tam karşımda kararmış camıyla, duvarıyla
Boynunu yana bükmüş damıyla, yuvağıyla
Başın eğip girdiği kapıları kapanmış,
Uzaklara baktığı penceresi kararmış…
Canım babam karşımda yuvakta oturuyor!
Kocaman kucak açmış aslanım oğlum diyor!
Çaresizim gidemem ben buraya bağlandım,
Kanadım kırık artık ciğerimden dağlandım.
Sen nereye gitmiştin bizi nasıl bıraktın,
Yayla yolunda gözüm, beni kalbimden yaktın,
Sen babanın yanında çok mu mesutsun şimdi?
Ortada kalakaldık, dağ gibi güvenimdi…
İnsan ölür evine her akşam gelir derler,
Daha akşam olmadı seni şimdi görürler!
Şimdi neden ordasın? Anladım gece geldin,
Bizi bulamayınca, gidemedin bekledin,
Bekleme artık bizi, sende gelme evine,
Biz başka köye göçtük gerek yok erinmene!
Bak burada ne halde ellerin köyündeyim,
Buna artık inandım gözünün önündeyim .
Babam damda oturup kucak açmış beklerken,
Gözlerim çakmak, çakmak onu candan süzerken,
Bir karaltı fark ettim… hemen sağ tarafımda!
Babam artık gidecek; dönüp de baktığımda,
Onun için bakmadım görmezden geliverdim,
Kimse kim ne yapayım? O laf açsın bekledim.
Sağ tarafımdan bir ses fazla zaman geçmeden,
Kazım ne yapıyorsun? Mehmet Çetin öğretmen,
Döndüm baktım o yana gözlerim dolu, dolu
Ağırdan toparlandım. Öğretmenim ne oldu?
Biliyordu önceden ben şu karşı köydenim,
Her şeyimle dört dörtlük ben onun gözündeyim.
Beni öyle görünce o da çöktü yanıma,
İnsan hali anlardı babacan bir tavırla;
Yavrum sen çok üstünsün, sınıfta birincisin,
Çok şeyler bekliyorum herkesin incisisin…
Geçmiş kaldı geride, geri getiremezsin!
Bu tür duygularını da dizginlemelisin.
Sana güveniyorum; ileri bakacaksın,
Geçmişi orda bırak sen adam olacaksın…
Deyip bitirdiğinde gözyaşım çekilmişti,
Geldi kalkma zamanı, diyeceği bitmişti,
Yan yana yürür iken döndüm baktım geriye,
Babam damdan gitmişti, bakmak mı artık niye!..
Kazım Karagöz
Kayıt Tarihi : 27.1.2018 11:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!