Yine saatler yavaş yavaş dolmakta,
Ufuklar yaklaşıp kıpkızıl yanmakta,
Kuşlar gelip gelip tüneklere konmakta,
Bu akşam can evimi bir başka sarmakta...
Sımsıcak esip esip yakan deli bir rüzgar var...
Birden bire yükselir can alıcı cıvıltılar!
Sanki uzanıp secdeye eğilir yapraklar;
Değip yapışır kirpiklerime kıpır kıpır!
Arada bir kaynaşıp çıkagelir kuşlar;
Kanatlarında bir ışık yanar pır pır!
Çoğu zaman sanırsın ki yarının gelişi,
Akşamdan bellidir!
Bir de İnsanın bilinmeyeninde ezilişi,
Hiç görmek istemediği kirli elidir!
Bir anda elim dokununca, nurdan damlaya...
Olamadık kuşlar kadar olamadık!
Hep aldandık; oyalandık; yandık!
Candan sarıp, sarılmadık; sarılamadık...
Ağlanacak hallere gülüp, bambaşka renklere boyandık!
İşte bunun için gülemedik!
Uzaktan uzağa kuşlara imrendik; imrendik!
Her gün doğan güneş neden bize kızgın?
Niçin, küçülüp çekilen denizler, benden de yılgın?
Benim güneşimdi benim, her uzandığımda yanmadan tutardım!
Anladım kabahatimi anladım!
Bir yanımda büyüyüp fışkıran ateş,
Tepemde yaklaşıp kaynayan güneş!
Bakakaldım;
Yuvasında küçülmüş gözlerdeki nurdan damlaya,
Doyamadım!
Öylesine susuzum; yanıyorum...
Önümde bir derya var sanıyorum!
Çok yakıyor çok, içimdeki yangın!
Son durağımız, artık buraya çok yakın...
Kuşlar, yarışa girmiş birbiriyle akın akın!
Siz de bir an durup, şuraya bir bakın; bakın!
Artık, el açmanın ulvi anın tam vakti,
Güneş solup solup, kaybolup gitti;
Ve bir gün daha bitti!
Çoğu zaman sorarlar kıyameti!
Bir anlaşılsa şükrün kıymeti;
Şimdi hatırla, önceden verdiğin akti!
Belki de bu Ramazan, ömürdeki son Ramazandır,
Zor olsa da gönülden ilk sildiğim; sui zandır...
Gözlerinde bir damlanın, alev olup yandığı andır!
Avuçlarındaki büyüleyen damlaya, deryaları adadım;
O an ki kendimden geçip yaklaştım adım adım!
Belki de içimdeki yangınlar, günahlarımın yandığındandır!
Bugünkü sevincim benim, rahmet yağmurları yağdığındandır...
Öyle ki bakışıp kalmış gözler, nurdan damlaya...
Günahlarla kömürleşmiş tenler, artık virandır;
şu an gönül tahtıma özenle koyduğum Kurandır!
Bugün, yarın, gün günü giden; Ramazandır!
Ne yazık ki şu ömrün sonu da bir hazandır...
O gün, önündeki duran, dosdoğru mizandır...
Rabbimiz, bahtımıza en güzeli yazandır!
Bugün öyle ki çok muhtacım nurdan damlaya!
(07.08.2010 18:00-Malatya)
Gönle düşen damlalar; teşekkür ederim...
*
Damla nurdan imbiklerle gönül sarayıma
Gözlerime düğün kuralım
Gelinliği nurdan olsun
Akla nurunla karanlıklarımı
Tüm siyahlarımı vuralım
Dünya güneşlerle dolsun _______ Metin Hanlıoğlu
Kayıt Tarihi : 29.8.2010 21:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yalnızlığımda sinsi ve soğuk gölgelerin düşmemesi için! Bugün, O'na dönüş günü; rahmet denizi açılmışken, haydi geç kalmayalım! Önce, yüzünü döndür Rabbine; O, seni en iyi bilendir... sevinçlerin en güzeli, müjdeni eline aldığın; o gün olacaktır!
![Arif Tatar](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/29/bakisirsa-gozler-nurdan-damlaya.jpg)
Bugünkü sevincim benim, rahmet yağmurları yağdığındandır...
Aynı keyif ve zevkle okumak çok güzeldi. Tebrikler.
Ufuklar yaklaşıp kıpkızıl yanmakta,
Kuşlar gelip gelip tüneklere konmakta,
Bu akşam can evimi bir başka sarmakta...
------- Kutlarım hocam çok güzel bir şiirinizi okudum saygılar.
Ne yazık ki şu ömrün sonu da bir hazandır...
O gün, önündeki duran, dosdoğru mizandır...
Rabbimiz, bahtımıza en güzeli yazandır!
Anlamli ve guzel...tebrikler.
TÜM YORUMLAR (70)