Bakışının vakur ve mağrur yüzüdür aşk

Yırtık anların ıslak gövdesinde yalnızlık
S/özümü çiğneyen gönlümde akşam
Kirli bulutlarda alabildiğine kasvet
Çok uzakta kırık dökük bir köprü
Ve altından sinirli bir ırmak geçer

Bakışının vakur ve mağrur yüzüdür aşk
Sevginin zarfını ıslatıyor yağmur
Başımda dönüyor yorgun kuşlar
Sen umut biriktiriyorsun varlığıma ah!
Ben harcıyorum umutları derbeder

Düşse seni buncadır ölesiye özlemek
Asırlar bahtsız bedevice üzerime çöker
Tedirgin yüreğimde çıplak ayaklı bir şair
Göğsümde binlerce çocuk gümbürder
Yağsana üzerime vakitsiz yağmur
O düş kırıklıkları usumu tavaf eder

Eskidi sevda gömleğim, dikişler lal
Terli bedenimde ihtişamlı seviler
Doldu ömrümün paslı gözenekleri
Çığlık bütün sürüleri ağıla çeker
Vakti geldi gökyüzünden yıldız aşırmanın
Bu zaman hapishanesinde açılır tüm kilitler