Sıcaktan bunaldı.
Çok soğuk içme duran,
Yüreğine dolu yağar.
Gök gürledi
Duranın gömleğinin düğmeleri koptu
Bağrı heybetli.
Duran bu tepeleri
İğne iplik misali geçim dokur.
Tepeleri dağlara sıralı geçer
Dereleri ovalara kıvrımlı iner.
İlmek atlar dikiş geçer.
Doğada ada
Bir ufuk çemberi içinde
Duran bugün köyün sığırını güder.
Gökyüzünden düşen bir damla
Yeryüzünde bir göl dolar.
Denizlerde karasız ada
Duranın karada geçim mücadelesi.
Bir tüy bir saniye
Bir kıl bir dakika misali
Zaman geçer
Duran ayağına çorap başına bere örer.
Boş verirse
Başına çorap ağına bere örer.
Bir ağacın altında otururken
An itibarıyla zaman hayatına kazak örer.
Saatler çalı çırpı yakacak
Duran çoban ateşi yakacak açık ateşte çay demleyecek
Çıkınını açacak ekmek yiyecek
Karnını doyuracak
İçini dokuyacak hayallerine bir hevesle
Günler hep aynı içliği
Haftada bir kazak bir pantolon değişi
Kışın palto yazın ceket giyer
Ne yesin de ne gitsin
Yılda bir ne yapsın duran
Köylük yer tatil zamlı zaten
Açlık yokluk hesabı öder.
Bir ömür şehre göçer belki.
Dışarda yaz sükûneti
İçeride evde can sıkıntısı
Sinan bunaldı.
Sallanan masaya aklı takıldı
Çekiçle çivi alıp masanın başına durdu.
Masayı itip salladı
Açılan bağlantı yerine baktı
Çekiçle çiviyi bıraktı
Tutkala fırça alıp geldi.
Temizleyip tutkallayıp kelepçeledi.
Sonra yatıp uyudu ve biraz sonra kalktı.
Sıcaktan soğuktan canlı hayvanlardan korunmak için
Dört duvar arasında bir temel üzerinde bir çatı altında yaşayan insanlar.
Zamanı kurtlanır aklı kurcalanır
Eşya zamanına dalıp iş edinir kendine
Çekiç sesleriyle başlayan gürültü
Bir şehrin uğultusunu çağırarak sanayi devini uyandırdı.
Sanayi devi böcek gibi insanları ezdi
Savaşlara sebep olup köyleri kasabaları ezdi şehirleri harabeye çevirdi.
Sonra en güzelini verip en güzel yerlerde dolaştırdı
Cehennemi yaşatıp cenneti gösterdi.
Sinan iki oğlunu savaşta kaybetti
Üç kızından birini sanayiye birini eğlence sektörüne kaptırdı.
Bir kızı da evde kız kurusu kaldı.
Torunlarından biri general biri iş adamı biri kendi gibi marangoz oldu.
Karısı yaşlandı kendi ihtiyarladı.
İki nokta arasında bir doğru iğne iplik
Tahta çivi hafta ve günler
Her şey eskir ve çürür illaki bir yamukluk vardır
Dümdüz pamuk tarlasında pamuklar
Pamuklar içinde kıvrılıp uyurken.
Bir şehrin suçunu herkes nasiplenir.
Kurşun doğru gitse kimse vurulmaz belki
Öğle anda öğle bakacaksın ki yamukluk olmasın
İki nokta arasında bir doğrunun yok oluşu
Bir yok oluş büyük aşk başlatır.
Sevgiyle aşkı pazarlarsan iş dünyası karşına çıkar.
Kızlar nakış işler oğlanlar cirit oynar.
Kızlar bakış işler oğlanlar bakış atar.
Cirit zamanı yitse de bakış aynı nakış.
Kayıt Tarihi : 18.9.2025 10:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlhamını bizimle paylaştığın için teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (1)