sustukça kurudu Mayıs’ta
..................her dem hazin bir elma ağacı,
ikiye bölündü dalında çam kokulu güneş
...............................ve çalındı gözlerimiz
kırıldı tüm bakır kanatlar,
...................sunakta melekler üzgün
yapayalnız, benden öte değersiz ne kaldı geri
sol yanım ılık ve sessiz,
....................annemde yeni bir doğum sancısı
hey hat kederde kalmış eksik bir insan mı var?
yeter bana perdesi çekik kahrolası bu garip haller
hala neden gelir dünyaya bilmem
................................bu küçük masum eller?
dilimde kurulu idam sehpası
........................mezarların bodrum katı boş
...ardın sıra gelsin asılmak için ölümlüler
çıplak sokaklarda yırtılmış, her şeye rağmen yüzler,
bunlar dallara takılı gölgeler değildiler
çatık kaşlarımın arasına sürülen siyahtı gece
...........unutuldu, acı içinde ellerim
neden unutuldu bilmem
...................biz unutulduk ve hatıralar küçüldü
su pişman aktığına bu derin vadilerden
bir tek ay ve yıldız habersiz
..........şafağa vurulan zincirden
.........................gözlerim seyirdeydi,
yükseklik duvarlarından atlayan bacaklarım nerdeydi
öldü aziz bildiğim hafif kanatlı balıklar
parmaklarımın arasında duran neyin merdivenleri
vakit yok, gülüşümü indiremem bu asi basamaklardan
yeni yakıldı taş fırında sıcacık avuçlarım
ve ben utanmadan seviyorum hala,
..............saçlarımı dişsiz tarağın öptüğü anı
yağmurdan sonra, yaralı bir martı getirdi
kibrit çöpleri, kısık ateşli lamba
.................................ve bir dinamit fitili.
bekleyin, saatin yastıklarında, siz insanlar
.............................acısı benzersiz imgeler
serçelerin konduğu dalı tırmanacak
yüreğimde batacak gün,
.............dağların arasında kalmışcasına
ve ellerim kalaylanmış kova, sınırsız hüzün
penceremden sızar içime gümüş ışıklar
ve on ikiyi ararken zaman, bir cuma sabahı
..................tüm beyaz leylakları ateş saracak
büyüdükçe su çiçekleri bebeklerin ağzında
.....ve ben utanmadan seviyorum hala
Orhan DEMİRTAŞ
Orhan DemirtaşKayıt Tarihi : 9.12.2004 09:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Her bir mısranız ayrı vurucu .. Gönlünüzesağlık
Ve ben utanmadan seviyorum hala,
Saçlarımı dişsiz tarağın öptüğü anı
Yağmurdan sonra, yaralı bir martı getirdi
Kibrit çöpleri, kısık ateşli lamba
Ve bir dinamit fitili.
çok güzel, gönlüne sağlık...
'Sustukça kurudu Mayıs’ta
Her dem hazin bir elma ağacı,
İkiye bölündü dalında çam kokulu güneş
Ve çalındı gözlerimiz
Kırıldı tüm bakır kanatlar,
Sunakta melekler üzgün
Yapayalnız, benden öte değersiz ne kaldı geri
Sol yanım ılık ve sessiz, annemde yeni bir doğum sancısı
Hey hat kederde kalmış eksik bir insan mı var?
Yeter bana perdesi çekik kahrolası bu garip haller
Hala neden gelir dünyaya bilmem
Bu küçük masum eller? ' derken ne güzel bir sesleniş oluyor. kutluyorum sizi. Eliniz ve yüreğiniz dert görmesin. Zekeriyya BİCAN(Antoloji üyesi) web:www.harputlubican.com
TÜM YORUMLAR (10)