Bakır kanatlar Şiiri - Orhan Demirtaş

Orhan Demirtaş
455

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Bakır kanatlar

sustukça kurudu Mayıs’ta
..................her dem hazin bir elma ağacı,
ikiye bölündü dalında çam kokulu güneş
...............................ve çalındı gözlerimiz
kırıldı tüm bakır kanatlar,
...................sunakta melekler üzgün
yapayalnız, benden öte değersiz ne kaldı geri
sol yanım ılık ve sessiz,
....................annemde yeni bir doğum sancısı
hey hat kederde kalmış eksik bir insan mı var?
yeter bana perdesi çekik kahrolası bu garip haller
hala neden gelir dünyaya bilmem
................................bu küçük masum eller?

dilimde kurulu idam sehpası
........................mezarların bodrum katı boş
...ardın sıra gelsin asılmak için ölümlüler

çıplak sokaklarda yırtılmış, her şeye rağmen yüzler,
bunlar dallara takılı gölgeler değildiler
çatık kaşlarımın arasına sürülen siyahtı gece
...........unutuldu, acı içinde ellerim
neden unutuldu bilmem
...................biz unutulduk ve hatıralar küçüldü
su pişman aktığına bu derin vadilerden
bir tek ay ve yıldız habersiz
..........şafağa vurulan zincirden

.........................gözlerim seyirdeydi,
yükseklik duvarlarından atlayan bacaklarım nerdeydi

öldü aziz bildiğim hafif kanatlı balıklar
parmaklarımın arasında duran neyin merdivenleri
vakit yok, gülüşümü indiremem bu asi basamaklardan
yeni yakıldı taş fırında sıcacık avuçlarım
ve ben utanmadan seviyorum hala,
..............saçlarımı dişsiz tarağın öptüğü anı

yağmurdan sonra, yaralı bir martı getirdi
kibrit çöpleri, kısık ateşli lamba
.................................ve bir dinamit fitili.
bekleyin, saatin yastıklarında, siz insanlar
.............................acısı benzersiz imgeler
serçelerin konduğu dalı tırmanacak
yüreğimde batacak gün,
.............dağların arasında kalmışcasına

ve ellerim kalaylanmış kova, sınırsız hüzün

penceremden sızar içime gümüş ışıklar
ve on ikiyi ararken zaman, bir cuma sabahı
..................tüm beyaz leylakları ateş saracak
büyüdükçe su çiçekleri bebeklerin ağzında

.....ve ben utanmadan seviyorum hala

Orhan DEMİRTAŞ

Orhan Demirtaş
Kayıt Tarihi : 9.12.2004 09:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Emel Deniz Oskay
    Emel Deniz Oskay

    Vakit yok, gülüşümü indiremem bu asi basamaklardan..
    Her bir mısranız ayrı vurucu .. Gönlünüzesağlık

    Cevap Yaz
  • Yunus Karaçöp
    Yunus Karaçöp

    Şiirler yazılırken, şair kendi ruh halini yansıtır kendine..Şiirler okunurken, okuyucu şairin ruh halinden bi haber kendince kendine pay çıkarır şiirden...Derin vede anlam bakımından zengin bir şiirin vermiş olduğu hazzı yaşamak bilgeliğine eren okuyucuya ne mutlu...Okuyupta kendince kendine pay çıkaranları kutlamak gerekir öncelikle..Ben kendi adıma muhteşem bulduğum bu şiirin için seni tebrik eder, paylaştığın içinse en derin teşekkürlerimi iletirim...Şiiri şiir olsun diye yazmayanlara selam olsun..Anlam içerik akıcılık uslup vede mana bakımından beğeniyle okumuş olduğum bu eseri kaleme aksettiren yüreği kutluyorum.Tam puan vermenin vede yorum yapmanın bahtiyarlığıyla, selamlarımıda yolluyorum...Kalemin yüreğin zeval görmesin...Allaha emanet ol......yunus karaçöp

    Cevap Yaz
  • Fatma Akar
    Fatma Akar

    Yeni yakıldı taş fırında sıcacık avuçlarım
    Ve ben utanmadan seviyorum hala,
    Saçlarımı dişsiz tarağın öptüğü anı
    Yağmurdan sonra, yaralı bir martı getirdi
    Kibrit çöpleri, kısık ateşli lamba
    Ve bir dinamit fitili.
    çok güzel, gönlüne sağlık...

    Cevap Yaz
  • Songül Özdemir Yılmaz
    Songül Özdemir Yılmaz

    dilimde kurulu idam sehbası mezarların bodrum katı boş ardın sıra gelsin asılmak için ölümlüler.işte bu dibe vuran yalnızlıkları böylesine güzel anlatan bir şiiriniz daha tokatladı yüreğimi.sağolunuz şairim.

    Cevap Yaz
  • Zekeriyya Bican
    Zekeriyya Bican

    Kıymetli Kardeşim Orhan Bey, şiirleinizi okuma fırsatını yeni elde ettim. Bu güzel şiirlerin sahibini gönülden kutluyor ve size selam ve saygılarımı iletiyorum.

    'Sustukça kurudu Mayıs’ta
    Her dem hazin bir elma ağacı,
    İkiye bölündü dalında çam kokulu güneş
    Ve çalındı gözlerimiz
    Kırıldı tüm bakır kanatlar,
    Sunakta melekler üzgün
    Yapayalnız, benden öte değersiz ne kaldı geri
    Sol yanım ılık ve sessiz, annemde yeni bir doğum sancısı
    Hey hat kederde kalmış eksik bir insan mı var?
    Yeter bana perdesi çekik kahrolası bu garip haller
    Hala neden gelir dünyaya bilmem
    Bu küçük masum eller? ' derken ne güzel bir sesleniş oluyor. kutluyorum sizi. Eliniz ve yüreğiniz dert görmesin. Zekeriyya BİCAN(Antoloji üyesi) web:www.harputlubican.com

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Orhan Demirtaş