a. albino
Bal ikindi. A k ı y o r
Mevlevî kasabanın âhir-zaman çarşısı
bir hayâlet zamanın endişesi bu!
Orada, teniyle ağlayan bir adam!
Çarşının bakır bakışları altında
hızlı hızlı, heyecanla yürüyen
çekiç sesleri! Sabrın galeyânı bu!
Taşmış ruhları kamaşa kamaşa
semâzenler gibi beyaz tennûreleriyle
dönmüyor ki evler, bakakalmış (...)
bir zaman şaş(ır) ması bu!
Unutuşun diktası altında
dalkavuk belleğin sözcük oyunu bu.
Bu büyü girdabı, bu çağ kayması
bu camlara vuran
güneş endişesi: Orada, ışığa duyarlı
ışık saçan bir albino! Sedef bir adam.
(Gölge kapris mi yapıyor?)
b.balık
Bal ikindi. Yapışkan avcunda
emeğin kaygan balığı
ağzı! solungaçları! çırpp n ş ı!
endişeli bakışı! yanardöner
pullarına dökülen güneş tozları:
Bu çarşı!
Hazla kısıyor gözlerini albino.
O tezcanlı gölgenin
gözdağı altında bakıra çalan
hızla yaşlanan yüzleriyle
bu ışık ve ses heykelini - bu yalan
zamanı- işleyen kutlu bakırcıların
sabırları taşıyor göz nurlarından.
Sedef adam ağlıyor
çarşının bu muhteşem kalp atışıyla:
Mümkün mü hâlâ o büyü? İnadı emeğin?
Bal ikindi. Kıvamsız. A k ı y o r
Avcundaki balığı ne çok seviyor!
c. cam
İkindi azalıyor sedef teninde
balığın! albinonun! çarşının!
Azalıyor o ütopik endişe.
Bir cam çağın gölgesi düşüyor işte.
Gölge saydam: siz onu ışık sanıyorsunuz!
Kamaşan ruhunun sema’ında
ak benizli kasaba kendinden geçiyor
ama sönmüyor camların şaşkınlığı
(Işık kapris yapmıyor!)
Ey emeğin ahîleri, kanlı nefesleriyle
cam üfleyenler, şimdi bu saydam çarşı
kutsamıyor, gizliyor balığın çırpınışını.
Albinomuz ağlıyor bakır dövücüleri
siz onu görmüyorsunuz;
bir zaman camının ardında o.
Bu içinde döndüğümüz incelmiş akşam
bir komşu çağdan geliyor ölü çarşınıza.
Büyünün girdabından
unutuşun merkezkaç kuvvetiyle
fırlatılıyoruz... (...) bu sözcük oyununa.
Kayıt Tarihi : 6.10.2018 14:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!