Bakınız neleri özledim

Bakınız neleri özledim

Zigana dağının eteğindeki köyümü çok özledim
Bin yüz metredeki köy ortası düzlüğünü özledim
Katkısız olan meyvesini taze sebzesini özledim
Sessiz ve sakin olan köy yaşamını ben özledim

Bazen sessiz bazen deli Akanderelerini özledim
Bu derelerde yaşayan benekli balıklarını özledim
Ani gelip güzellikleri kabadan dumanını özledim
Ormanlarında öten baykuş sesi ile yabanını özledim

Yayla göçlerinde süslenen ineklerle kızlarını özledim
Ormandan sonraki yaşanan yaylasının sularını özledim
Yalın ayakla dolaştığım merasındaki çiçekleri özledim
Yağ isterim bal isterim diye oynanan oyununu özledim

Tahta yapımı çayırlarda yarıştığımız arabaları özledim
Birlikte yaşayıp oynadığımız güzel arkadaşlarımı özledim
Çobanken a Kotil’de yediğimiz yabani elmaları özledim
Akran sohbetlerinde desteksiz palavra atanları özledim

Komşu köylerle layna yaylasında oynanan futbolunu özledim
Hilesiz hurdasız olan sütünü yoğurdunu yağını çok özledim
Arı gibi çalışkan samimi olan analarla bacılarımızı özledim
Geçim için gurbet kahrı çeken delikanlı ağabeyleri özledim

Mis gibi kokan çam ormanı havasını içime çekmeyi özledim
Yazın soğuk kışın ılık akan pınarlardan su içmeyi özledim
Kilise kayasından bakınca gördüğüm manzarayı özledim
Ayı kayası düzlüğünde çamlar altında dinlenmeyi özledim

Yayla çıkan misafire ikram edilen dönme kuymakları özledim
Kuymakla yenen taze yoğurdu içilen soğuk suyu çok özledim
Araba yolu yokken yayla yolundaki sohbetleri hasretle özledim
Bizler ana Şef kadıyla davranan melek teyzeleri nasılda özledim

MUSTAFA İMAMOĞLU 13 AĞUSTOS 2013 GÜNÜ