Ey sevgilim, lûtfeyleyip âgûşuna aldın beni
Yalnız küçük bir bûseyle sevdâlara saldın beni
Bir uhrevî derde düşen şâirlere dostum diyen
Âşıka derman vermeyen hülyâlara saldın beni
Köyden uzak illerde ben, bir tek suçum sevmek iken
Husûmetin bilmem neden dünyâlara saldın beni
Dağ deldirip Ferhat gibi, yol kaybeden Mecnun gibi
İklimlerin en çirkini sahrâlara saldın beni
Söz verdiğin vuslat için yüzlerce kez ettin yemin
‘Yarın dedin birgün dedin ferdâlara saldın beni’ (1)
Gurbetzede Mehmet Fatin göz yaşlarınla hasretin
Doldurduğu, en çok derin deryâlara saldın beni
(1) Baki’nin gazelinden
Âgûş = kucak
Uhrevî = öbür dünya ile ilgili
Husûmet = karşıtlık, düşmanlık
Ferdâ = gelecek zaman
Müstefilün müstefilün müstefilün müstefilün
/ / . / / / . / / / . / / / . /
Gazel
Hattım hîsabın bil dedin gavgalara saldın beni
Zülfüm hayalin kıl dedin sevdalara saldın beni
Geh ebr veş giryan edip geh bâd veş püyân edip
Mecnun-ı sergerdan edip sahralara saldın beni
Vaslım dilersin çün dedin lûtf edeyin olsun dedin
Yârın dedin birgün dedin ferdâlara saldın beni
Yusuf gibi izzette sen Yakub veş mihnette ben
Dîl sakin-î beytül hâzen tenhalara saldın beni
Bakî sıfat verdin elem ettin gözüm yaşını yem
Kıldın gârik-î bahr-î gâm deryalara saldın beni
Kayıt Tarihi : 5.6.2003 19:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
esra tuzcu
TÜM YORUMLAR (2)