Bakarak eskimeyen
Üç bardak yan yana duruyor
Üç sandalyede üç adam
Üç tabak meze
Üç çatal
Bir kavanoz tursuya benziyor artık anılar
Eskidikçe kokusu değişen
Adımın bitmez muhasarası
Bitmez
Masalarda konusulmayananin muhasarası
Lambası sönmüş odaların muhasarası
Leblebi tozu
Gümüş tepsi
Yanık tencerenin muhasarası
Bitmez bitmez
Bakarak eskimeyenin muhasarası
Başı havada na mağlup olanın
Kuyruğu dik
Kalaysız tencerelere yemekler kurdular
Aç ordular bekliyordu
Atlarının sırtı mahmuz yarası
Terli yorgun soluğunda
Dünya hevesi
İki silah çatılsa
bir mermi atılsa
Korku düşecekti
Gelmiş olanı kucaklayarak
Üç turunç
Üç portakal
Üç limon
Konuşurken dünyaya yayılan kokunun tadı
Görmediğim sarının tadı
Görmediğim turuncunun kokusu
büyük muhasaranin karmaşası
Meydanlara dökülen
Savruk neşesi gelmiş olanın
Bakarak eskimeyenin muhasarası
Başı havada na mağlup olanın
Kuyruğu dik
Elimizin soğukluğu ele veriyordu bizi
Bir bir
Tek tek
Tane tane
Düşünülerek söylenmiş her sözcüğün
Altını ciziyorduk
İnanmıyor güvenmiyor
Ama hep aldanıyorduk
Bir kavanozun içine dolduk
Üstümüze kapandı kapılar
Bir şişeden üç bardak içtik
Bir masada üç kez güldük
Üç kez sustuk
Üç kez bağırdık
Toplasak üç etmezdik
Her birimizin aynıydık
Üç ayrı yola çıktık
Aynı kavanozda kokmadı anılarımız
Vesselam
Üç kez gördük
Gelmiş olanı
Gelmiş olanın muhasarasında
Bakarak eskimeyenin muhasarasında
Üç yıldızın gölgesinde
Üç atın sırtını deldi
Üç mahmuz
Vesselam
Üç kez gördük
Gelmiş olanın
Bakarak eskimeyenin
Bir masada üç bardaktan
Bir yudum içerken
Üç kez güldü
Üç kez sustu
Üç kez bağırdı
Beni şahit yazsınlar
O muhasara biterse
Beni şahit yazsınlar
Gördüm ve bildim
Kayıt Tarihi : 24.4.2020 10:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!