O tiksinen
birbirini tökezletmek isteyen
malına gözünü dümdüz diken
düpedüz çekinmeden dalga geçen
utanmaz, arlanmaz, edepsiz, ölçüsüz bakışlar
nasıl da sarmış yurdumun sokaklarını,
kaldırımlarını, bakkallarını, metrolarını! ?
niyetleri kirlenmiş,
helalde çareleri tükenmiş,
2 lokma ekmek peşinde herşeye razı
elleri bıçaklı, makinalı
kapana kısılmış canavar olmuş benlikler
nasıl da korkmaz olmuşlar hiçbir şeyden! ?
nasıl da en nezih yerleri bile
adım adım kuşatmışlar? !
bölüne bölüne çoğalmışlar? !
o tiksinen
birbirini,
ne olduğunu ayırt etmeksizin dimdik,
düpedüz tecavüzle küçümsercesine
ve sanki, 'ne bakıyorsun birader? ! ' denmesini,
hemen sonra da üzerine saldırmayı beklercesine
kendini vahşete teslim etmiş bakışlar
nasıl da güzel yurdumun topraklarını kirletmiş
tepeden tırnağa! ?
artık her sokağa çıktığımda
abartısız
bir dakikayı bile
o bakışlardan kurtulamadan yaşayamazken ben,
görürken yurdumun topraklarının bile zehirden
rengini karalara çaldığını
nasıl
nasıl rahat uyurum? !
hakkımı kime, nasıl helal ederim! ?
o tiksinen
birbirini tökezletmek isteyen
tilkileşmiş bakışlar...
aslında hepsi kan ağlıyor da,
arkalarına sığınmış
alevler içinde
bütün benlikler.
artık çok geç ama;
bakamazlar bir daha güneşe...
(Nisan 2007)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 21.4.2007 22:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)