Bak Şu Ketûmiyyet Hezeyânına

Diline, eline, telin, kuwet
Diyorum ki sana az dahâ sabret
Asrı sâadetin tezâhürüne
Hasret kaldı bu ümmeti Muhammed

İslâm kılığına giren fosiller
Mümin değil rum ermeni nesiller
Susarak edepsiz olan asiller
Özlerine yükledikleri cinnet

Divân organlar eder şehâdet
Sırtında kırk dokuz yamalı ceket
Açlıktan kıvranan kimdir dikkat et
Sofralarda yoktur bel ve bereket

Kimsenin ettiği kalmaz yanına
Bak şu ketûmiyyet hezeyânına
Susarak; sırt döndü öz vatanına
Böyle dolacaktır cehennem cennet

Yurtta sus cihanda sus diyerekten
Çöpe attı geçirince elekten
Bir de utanmadan çarkı felekte
İstiyor; dünyayı kendine zimmet

Ulûl emr-e itâati farz kıldı
Lâkin sende olanlara yakıldı
Tefrik-i Hak bâtıl eden akıldı
Meflûç olduğundan ne diyor, sünnet

Endülüs’ü İspanya edenlerin
Ceddimiz önünde düz gidenlerin
İmân fukarası kof bedenlerin
Helâkına duâ ediyor ümmet

Döner baylar döner bu devir döner
Dönünce meydana çıkar her hüner
Hüküm yücelerden ferşine iner
“Hübbül Vatan minel Îmân”dır devlet

Yetmiş iki düvel hücûm hâlinde
Devlet-i hilâfet kimin elinde?
Rahmet ümidimiz seher yelinde
Yeter ki devâmlı olsun bu savlet

Ümidvarım diyor İSLÂMİ kulun
Bidâyetten beri gittiğim yolun
Bânisidir Ömer, Âli, okulun
Fatih, Selim, Selâhaddin’le kavlet

13 Aralık 2019 Cümüa