Gel şöyle yamacıma otur
Cennetin kapısından seni nasıl çaldığımı anlatayım
Bir bulut ucundan nasıl kopardığımı
Ve gözüme mil çekişini...
Hadi oradan
Oradan ayrıldım, soluna bak
Solum doludur, yoluna bak
Yolum yolundur, önüne bak
Ben baktığın yerdeyim, sen kalbine bak
Kalbimden taşan bir aşk var, sen demine bak
Gönlüm uzakta bir yârdadır, dumanı tüten ateşe bak
Ateşim külden âlâ, sen külümdeki sen'e bak
O ben ki yanar alev alev olur köz, ateşi içimi yakana bak
Odun dıştan, insan içten yanar, sen gözümden tüten dumana bak
O yâr ki bana eş, ruhuma aşk, bedenime zevk, yana yana kül oldum, bu satırları yazdırana bak
Aşk ; satıra damlarsa şiir, saza damlarsa türkü, yüreğe damlarsa sûkut
Sen içime damlayan nirvanaya bak
Kurban olsun nirvana candan yârine, sen yüreği yakan sonsuzluk ateşine bak
Kurbanlık ararsan sevda yoluna
Bu can kurbandır senin uğruna
Sen dudağıma bulaşan al'ına bak
Biz birbirinden uzak iki aşık, bir araya gelince olacak düğün bayrama bak
Binbir çiçekten eylesin rengârenk desen,
Bu nasıl bir sırdır bilen yok daha
Sen birde şu kovanın balına bak
O bal ki dünyalara bedel aşktır, sevdası büyük, bitmez ummana bak
Sevda bir çiçektir soldurma sakın
Bu karanlık gecede şafak çok yakın
Sen gözlerimden doğacak güneşe bak
Sen şu gülüşün ateşine, şu aşkın büyüyüp yüreğe sığmayan filizine bak
Yüreğe düş oldun, eyledim filiz
İnan bu evhamlar boşuna, yersiz
Sen gölgemde bar vermiş yemişe bak...
Kayıt Tarihi : 14.9.2023 20:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!