Bak Evlât Şiiri - Mehmet Bilgin

Mehmet Bilgin
67

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Bak Evlât


bizim çocukluğumuz
karda kışta dağda bayırda
birkaç mevsim aynı giydiğimiz
lastikli yırtık bir don
ayağımızda delikli bir zile tepe
üstümüzde bol yamalı bir kazak
kışın çok üşür
yazın buram buram terlerdik
öyle akıllı telefonlarımız yoktu
aklımızla yaptığımız
telden çamurdan ve tahtadan
arabalarımız vardı
kavak ağaçlarına tırmanır
meşe ağaçlarında
sincap kovalardık
havası inmiş
lastik bir topun peşinden
saatlerce koştururduk
toprak damlarda
çelik-çomak oynar
deleme çevirirdik
akşama kadar
bilyelerimiz camdan değildi
ağaçtandı taştandı
baharın gelişini
kuzuların oğlakların
sesinden anlardık

bizim gençliğimiz
deli esen ruzigâr gibi
bir o yana bir bu yana
savrulur dururdu
sevdalarımız yarım
sevdalarımız tek taraflı
ve içimize gömülüydü
hayallerimizin peşinde
dağlardan koşar
dereleri geçerdik
kâh merkebin sırtında
odun taşır
kâh harman yerinde
at ya da öküzlerle
düven çevirirdik
serseriydik haylazdık
kavga ederdik
lâkin dostluklarımız yürekten
arkadaşlıklarımız çok sıkıydı

fakirlik yoksulluk
ekmeğimizdi tuzumuzdu
o ekmeği o tuza banıp
gözyaşlarıyla içimize akıtırdık
iki katlı iki göz
toprak damlarda yaşardık
alt katta hayvanlarımız
üst katta biz
bir de sobanın yanıbaşında
kıvrılıp mırıldayan kedimiz
sofralarımızda
beş on çeşit olmazdı
kuru bir ekmek
bir baş soğan
bir tas da ekşi ayran
evlerimizin içinde
öyle akan sular yoktu
suyumuzu çeşmeden
sitil sitil taşırdık
kış gelince damlarımıza
kar yağar yağmur yağardı
tahta küreklerle karı temizler
damlamasın diye de
güzelce bir loğlardık
akşam olunca da
sobanın etrafında kümelenir
büyüklerimizden
masallar dinlerdik
gaz lambası yakar
çıra yakardık
lüküs çok lüks sayılırdı
elektrik yoktu
televizyon yoktu
lâkin huzur vardı
neşe vardı
5 Mart 2020/M BİLGİN

Mehmet Bilgin
Kayıt Tarihi : 27.3.2020 15:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Kendi hayatımı anlattım.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Bilgin