İki atlıydı onlar
Erken gelen ölüme kadar
Yeni yetme delikanlı biri
Yirmiikisinde henüz,
Konuşur dobra dobra
Doğru bildiğinden şaşmaz
Esirgemez ağadan beyden sözünü
Her nerdeyse alır başını haksızlık eden.
Geyikle yarışır,kuşla konuşurdu
O deli dolu sığmaz kabına
Sakınmaz sözünü ki Yadigâr
Baktı mıydı gözüne
Sus pus olur anlardı
Ne demek istediğini Bahtiyar'ın.
Çok sevdiği bir ozandan kalmıştı
Daha üç günlükken,
Onun için Yadigâr koymuştu
Adını Bahtiyar.
Dayamıştı ellisine merdiven
Vururdu attığını buna rağmen
Gözünden havada uçan kuşu,
Yanarak içi açlık belasına diye
Teselli ederdi kendini
Çürütmüştü bu dağlarda ömrünü gününü
Kurtta, kuşta bulmuştu
Bulamadığı sevgiyi dostluğu insanlarda.
Bilirdi karış karış dağı, taşı,
Bilmediği ise sevdalanmaktı
Bir de bir tas sıcak çorba
Bir kadın elinden,
Yıllar var ki tek sıcak
Bir mavzer kurşunuydu
Yüreğinin yanı başına saplanan
Bir gün ağzında cıgarası
Sararken ayağını bir yavru ceylanın
Vurdular kahpece Bahtiyar'la Yadigâr'ı
Adları kaldı şimdi bize yadigâr.
Kayıt Tarihi : 1.1.2005 10:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)